Haber Arama
Haber Yada Kategori Arayın...
Nur Hayat Yıldız
10 yılı aşkın süredir bireysel seanslar ve atölyeler aracılığıyla; mindfulness, nefes terapisi ve bütünsel dönüşüm alanlarında bireylere rehberlik ediyorum. Amacım, modern yaşamın karmaşasında özle buluşmayı, içsel dengeyi yeniden kurmayı ve bireyin kendi en iyi versiyonuna ulaşmasını desteklemek. Çalışmalarımda bilimsel temelli tekniklerle spiritüel farkındalığı buluşturarak, katılımcılara hem zihinsel hem de duygusal düzeyde derinleşebilecekleri alanlar sunuyorum. Her yolculuk bir keşif, her dokunuş bir dönüşüm.
Kendinize bir hedef koyun...
Bir gününü hiç şikayet etmeden geçirebilir misin?
Sabah alarm çaldığında, trafikte ilerlemeyen arabaların arasında, iş yerinde gecikmiş bir maili okurken, ya da markette uzayan kasada beklerken… Belki farkında bile olmadan dudaklarımızdan dökülüverir: “Yine mi böyle?”, “Of ne şanssızım!”, “Her şey üst üste geliyor.” Oysa bu kısa cümleler, günün sadece havasını değil, tüm enerjimizi de yönlendirir.

Şikayet etmek, zihnin en sinsi alışkanlıklarından biridir. Dış dünyayı suçlarken iç dünyayı yavaş yavaş tüketir. Beyin her şikayeti kaydeder, “tehlike” veya “olumsuzluk” sinyali olarak algılar. Bu durum kortizol seviyesini yükseltir; stres artar, bağışıklık zayıflar, beden alarm durumuna geçer. Yani, bir şikayet sadece dilimizden çıkan bir cümle değildir, hücrelerimize kadar işleyen bir kimyasal tepkimedir.

Ruhsal düzeyde ise şikayet, kişinin kendini kurban rolüne hapsetmesidir. O noktada birey, koşulların değil, koşulların bireyin yönettiği bir hayat yaşamaya başlar. Şikayet eden zihin çözüm aramaz; sadece sorunu büyütür, çünkü odağı sürekli eksik olana çevrilmiştir. Buna karşılık, şikayet etmeyen bir insan her olayı bir veri olarak görür. “Bu durum bana ne anlatıyor?” diye sorar. Böylece aynı olay, birinde yük olurken, diğerinde bir gelişim aracına dönüşür.

İlişkilerde de fark dramatiktir. Sürekli şikayet eden biri, çevresine farkında olmadan düşük bir enerji yayar. İnsanlar bu titreşimi hisseder ve uzaklaşır. Oysa minnettarlıkla, çözüm diliyle konuşan biri, çevresinde güven, huzur ve saygı yaratır. Kariyer açısından bakıldığında da tablo benzerdir. Şikayet eden bir çalışan, üretkenliğini düşürür, yenilikten korkar, kurum içi itibarı zedeler. Oysa aynı koşullarda bile çözüm odaklı bir profesyonel, fark yaratan kişidir; çünkü odağını problemde değil, potansiyelde tutar.

Bir gün boyunca hiç şikayet etmemek kulağa basit ama derin bir farkındalık deneyimi gibi gelebilir. Fakat bu deneyim, zihinsel kaslarımızı yeniden eğitir. Düşünceleri filtrelemeyi, duyguları yönetmeyi, enerjiyi korumayı öğretir. Her şikayeti bir “farkındalık alarmı” olarak görmeyi seçtiğinizde, zihninizin dili değişir. Zihin değiştiğinde, hayatın tonu da değişir.

Peki siz, bugün sadece bir günlüğüne, hiçbir şeyden şikayet etmeden yaşamayı deneyebilir misiniz? Belki de bu basit deney, sandığınızdan çok daha fazlasını dönüştürür: sizi, ilişkilerinizi, bedeninizi, hatta geleceğinizi.

Bu hafta kendinize küçük ama güçlü bir hedef koyun!

Sadece bir gün.
O gün boyunca şikayet cümleleri yerine gözlem yapın, yargı yerine merak koyun, olumsuzluk yerine öğrenme fırsatı arayın. Günün sonunda fark edeceksiniz ki, değişen olaylar değil, onları yorumlama biçiminizdir.

Belki de farkındalık, daha iyi bir hayatın ilk sessiz adımıdır.

Sevgiyle

Reklam Banner
Reklam Banner
Reklam Banner
Reklam Banner
Reklam Banner
Diğer Yazıları
2025
Pusula Swiss – Tüm hakları saklıdır.
Özel Haber
Etkinlik
Anasayfa
Yazarlar
Video