Haber Arama
Haber Yada Kategori Arayın...
Cumhuriyet Bayramı
Zorlu bir gece ve büyük zafer: Cumhuriyet’in 102. yılı kutlu olsun
Cumhuriyetimizin 102. yılı kutlu olsun! Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını bir kez daha özlem, sevgi ve minnetle anıyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri, uzun süren savaşlar ve zorlu siyasi mücadelelerin ardından atıldı. Tarihî belgeler, Cumhuriyet’in mimarı Mustafa Kemal Atatürk’ün bu süreçte sağlığını sık sık ihmal ettiğini de gösteriyor.

Cumhuriyet’e giden zorlu yol

Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nın ardından hem iç hem de dış siyasi krizlerle dolu yıllar yaşandı. Gazi Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşlarının kararlılığı sayesinde 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti ilan edildi. Bu süreçte on binlerce asker şehit olurken, yüz binlercesi gazi unvanı aldı. Mustafa Kemal Paşa da bu kahramanlardan biriydi.

Bugün, 29 Ekim 2025 itibarıyla Türkiye Cumhuriyeti 102 yaşında. Bu büyük eseri kuran ve yaşatanlara sonsuz teşekkür ve rahmetle...

28 Ekim gecesi: Tarihi karar

Cumhuriyet ilan edilmeden bir gün önce, Türkiye Lozan Antlaşması’yla bağımsızlığını kazanmış olsa da, ülkenin yönetim sistemi hâlâ belirsizdi. 27 Ekim 1923’te Başbakan Ali Fethi (Okyar) Bey’in istifasıyla hükümet krizi derinleşti. Yeni kabineyi kuracak kimse bulunamayınca, Mustafa Kemal Paşa çözüm için devreye girdi.

28 Ekim Pazar gecesi, Çankaya Köşkü’nde dönemin önde gelen komutan ve siyasetçilerini yemeğe davet etti. İsmet Paşa, Kazım Paşa, Fethi Bey, Kemalettin Sami Paşa, Halit Paşa, Fuat (Bulca) Bey ve Ruşen Eşref (Ünaydın) gibi isimler bu toplantıya katıldı.

Uzun süren tartışmaların ardından Mustafa Kemal Paşa, tarihe geçecek o sözleri söyledi:
“Efendiler, yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz.”

Ağrı içinde bir devrim

O gece, Mustafa Kemal Paşa ağır bir nezle geçiriyor ve dayanılmaz bir diş ağrısıyla mücadele ediyordu. Buna rağmen sabaha kadar çalışarak, yeni anayasa değişikliklerinin taslağını bizzat hazırladı.

Taslakta yer alan temel madde, “Türkiye Devleti’nin hükümet şekli cumhuriyettir” ifadesiydi. Bu değişiklik, yalnızca bir yönetim biçimi değil, aynı zamanda istikrarlı ve çağdaş bir devlet anlayışının da başlangıcıydı.

29 Ekim sabahı, Mustafa Kemal Paşa hem gribin hem de diş ağrısının etkisiyle zor bir gün geçiriyordu. Buna rağmen öğleden sonra Meclis’e giderek kısa ama tarihi bir konuşma yaptı. Cumhuriyet ilanı önerisini milletvekillerine sundu.

“Dişlerim çok ağrıyordu”

Atatürk, o günü yıllar sonra Afet İnan’a şöyle anlatmıştı: “Cumhurreisi seçildiğimde Meclis’te yaptığım konuşma en kısa beyanatlarımdandır. Sebebi, dişlerimi yeni çektirmiştim. Takılan yeni dişlerim alışma dönemindeydi. Konuşurken ya ıslık sesi çıkıyor ya da dişlerim yerinden oynuyordu.”

29 Ekim 1923 akşamı saat 20.30’da, Meclis büyük bir coşkuyla “Türkiye Devleti’nin hükümet şekli Cumhuriyet’tir” maddesini kabul etti. Ardından yapılan oylamada Mustafa Kemal Paşa, 158 milletvekilinin oyuyla Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi.

Atatürk’ün sağlık mücadelesi

Atatürk’ün diş sorunları uzun yıllar devam etti. Yoğun savaş yılları, yorgunluk, uykusuzluk ve düzensiz beslenme sağlığını olumsuz etkiledi. 1920’lerin başından itibaren total protez kullanan Atatürk, sık sık diş etlerinde iltihaplanma ve ağrılar yaşadı.

Sami Günzberg isimli diş hekimi, Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren onun özel dişçisi olarak görev yaptı. Günzberg, Abdülhamid, Vahdettin, İsmet İnönü, Celal Bayar ve Adnan Menderes gibi pek çok önemli ismi de tedavi etmişti.

Günzberg, bir anısında şunları anlatır: “Atatürk’ün çenesinde iltihap vardı. Doktorlar müdahale etmeye çekindiler. Bana ‘Cesaretin var mı?’ diye sordu. ‘Evet’ dedim. Ağzını açtı, titriyordum. Fakat o büyük insan, yapabileceğime inanmıştı.”

1930’lu yıllarda, Almanya’dan davet edilen ünlü diş hekimi Prof. Alfred Kantorowicz de Atatürk’ü tedavi etti. Kantorowicz, diş etlerindeki iltihapları cerrahi yöntemlerle temizledi. Bu süreçte, 1934’te Türkiye’yi ziyaret eden İran Şahı Rıza Pehlevi, Atatürk’ün protezlerine hayran kalmış ve kendisine de benzer bir tedavi uygulanmasını istemişti.

Kalp ve böbrek sorunları

1923 yılı Atatürk için sağlık açısından oldukça zorluydu. Ağır bir nezle ve böbrek iltihabı geçirdi; kısa bir süre sonra da ilk kalp rahatsızlığını yaşadı. Tüm bu sağlık problemlerine rağmen ülkeyi yönetmeye, reformlar yapmaya ve Cumhuriyet’i sağlam temeller üzerine kurmaya devam etti.

Ağrılarla yoğrulan bir devrim

Atatürk’ün hayatı, savaşlarla, devrimlerle ve fedakârlıklarla geçti. Cumhuriyet’in ilanı, yalnızca siyasi bir zafer değil; aynı zamanda bir insanın, tüm fiziksel acılarına rağmen inandığı yoldan dönmemesinin sembolüdür.

Bugün, 102 yıllık Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, bu ülkenin bağımsızlığı için mücadele eden tüm kahramanları saygı, özlem ve minnetle anıyoruz.

Reklam Banner
Reklam Banner
Reklam Banner
Reklam Banner
Reklam Banner
Diğer Haberler
2025
Pusula Swiss – Tüm hakları saklıdır.
Özel Haber
Etkinlik
Anasayfa
Yazarlar
Video