
İngiltere genelinde yaklaşık 1,5 milyon kişinin verilerinin analiz edildiği ve BMJ Mental Health dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, romatoid artrit, inflamatuar bağırsak hastalıkları ve sedef hastalığı gibi otoimmün bozukluklara sahip bireylerde ruh sağlığı sorunlarının görülme olasılığı, diğer bireylere kıyasla neredeyse iki kat daha yüksek.
Araştırmaya katılan yaklaşık 38 bin kişilik otoimmün hastalar grubunun yüzde 29’una yaşamlarının bir döneminde depresyon, anksiyete ya da bipolar bozukluk teşhisi konulduğu belirlendi. Bu oran, otoimmün rahatsızlığı bulunmayanlarda yüzde 18’de kaldı. Detaylara bakıldığında ise otoimmün hastalığı olanların yüzde 26’sında depresyon, yüzde 21’inde anksiyete ve yüzde 1’inde bipolar bozukluk bulunduğu bildirildi.
Ayrıca, bu bireylerin ebeveynlerinden birinde ruhsal bir hastalık öyküsünün bulunma ihtimali de daha yüksek çıktı.
Araştırmada dikkat çeken bir başka sonuç ise cinsiyet farklılıklarıyla ilgiliydi. Otoimmün rahatsızlık yaşayan kadınların ruh sağlığı problemi yaşadığını bildirme oranı erkeklere göre daha fazlaydı: kadınlarda bu oran yüzde 32 iken, erkeklerde yüzde 21’de kaldı. Araştırmacılar bu farkı cinsiyet hormonları, genetik yapı ve bağışıklık sistemi işleyişindeki farklılıklarla açıklamaya çalışıyor.
Uzmanlar, çalışmanın fiziksel sağlıkla psikolojik sağlık arasındaki güçlü ilişkiye ışık tuttuğunu vurguluyor. Özellikle şiddetli ve süreğen iltihaplanmanın, ruhsal rahatsızlıkların ortaya çıkmasında etkili bir faktör olabileceği ifade ediliyor.
Edinburgh Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı ve araştırmanın başyazarı Dr. Daniel Smith, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Pek çok uzmanın artık psikiyatrik hastalıkları sadece beynin sorunu olarak görmediğini söyleyebiliriz. Bu tür rahatsızlıklar tüm organizmayı etkileyebiliyor ve fiziksel sağlık sorunlarıyla yakından bağlantılı.”
Ancak araştırmanın bazı sınırlamaları da bulunuyor. Katılımcıların yüzde 57’si kadın ve yüzde 90’ı beyaz bireylerden oluşuyor. Ayrıca, otoimmün hastalıkların doğrudan ruhsal hastalıklara yol açıp açmadığı konusunda kesin bir ilişki kurulmuş değil; sadece birlikte görülme olasılıklarının yüksek olduğuna işaret ediliyor.
Buna rağmen, çalışma bulguları kronik enflamasyonun ruh sağlığı üzerindeki olası etkilerine dikkat çekiyor. Bu doğrultuda, doktorlara otoimmün hastalığı olan özellikle kadın hastalara düzenli ruh sağlığı taramaları yapılmasını ve gerektiğinde erken müdahale edilmesini öneriyorlar.
Dr. Smith, “Bu tür hastalıkları anlamak istiyorsak, sadece beyin merkezli değil, tüm vücudu kapsayan bir yaklaşıma ihtiyaç var,” diyerek bütüncül bakış açısının önemine vurgu yaptı.