
İsviçre’de yaşayan Türk toplumu için büyük bir önem taşıyan bu büyük buluşma, farklı kültürlerden insanların da yoğun ilgisiyle anlamını daha da derinleştirdi.

Festivale katılım oldukça yoğun. Organizasyonun mimarlarından biri olan Turgut Karaboyun, festivalin ilk gününde yaklaşık 10.000 kişinin alana geldiğini belirterek, her geçen gün artan ilginin kendilerini gururlandırdığını ifade etti. Kısa sürede oluşturulan büyük bir ekiple hayata geçirilen bu büyük organizasyon, hem planlaması hem de içeriğiyle tam anlamıyla bir kültür şölenine dönüştü.
Açılış günü kültür ve müzikle harmanlandı
Festivalin kapıları 30 Mayıs Cuma günü saat 11.00’de açıldı. Daha ilk saatlerden itibaren alanda büyük bir hareketlilik başladı. Geleneksel el sanatları stantları, Ebru ve Hat gibi kadim sanatlarımızı yakından tanıma imkânı sundu. Türk mutfağının eşsiz lezzetleri ise ziyaretçilerin hem damağını şenlendirdi hem de nostaljik duygular uyandırdı.
Günün en çok beklenen anları ise akşam saatlerinde yaşandı. Sahneye çıkan Alişan, enerjisi ve sevilen şarkılarıyla alanı adeta bir şölene çevirdi. Binlerce insan aynı şarkılara eşlik etti, aynı duyguda buluştu.
31 Mayıs: Hem çocuklara hem yüreklere dokunan bir gün
Festivalin ikinci günü, tam anlamıyla bir aile günüydü. Çocuklar için kurulan oyun alanları, tiyatro gösterileri ve interaktif etkinliklerle minikler festivalin keyfini doyasıya yaşadı. İbiş ve Nasreddin Hoca gibi geleneksel figürlerle eğlenen çocuklar, aynı zamanda kültürel mirasla da tanıştı.

Saat 15.30’da sahneye çıkan Onay Şahin, Karadeniz ezgileriyle alanı hareketlendirdi. Horonlar, tulum sesleri ve coşkulu kalabalık, adeta memleket havasını Aarau’ya taşıdı. Akşam saatlerinde sahne alan Yavuz Bingöl ise, türküleriyle yürekleri titretti. Sanatçının söylediği her türkü, uzaklarda kalan topraklara özlemi bir kez daha hatırlattı.
1 Haziran’da kapanış coşkusu
Festivalin son günü olan 1 Haziran Pazar, müzikle dolu unutulmaz anlara sahne olacak. Saat 17.00’de sahne alacak olan Forte Band’in, enerjik performansıyla alandaki herkesi coşturması bekleniyor. Gecenin finalinde ise Murat Kekilli sahneye çıkacak. Özellikle “Bu Akşam Ölürüm” gibi hafızalara kazınmış şarkılarıyla Kekilli’nin, binlerce katılımcının duygularına tercüman olması ve festivale hem güçlü hem de duygusal bir kapanış yapacak gibi görünüyor.
Gurme Sokağı: Damaklarda memleket tadı
Festivalin en gözde noktalarından biri olan Gurme Sokağı, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tatları Aarau’ya taşıdı. Mantıdan gözlemeye, dönerden baklavaya kadar uzanan zengin menüsüyle adeta bir lezzet şöleni yaşandı. Her lokmada memlekete duyulan özlem biraz daha bastırıldı, kültürel bağlar biraz daha sıkılaştı.

Bu festival, yalnızca müzik, dans ya da yemekle sınırlı değildi. Asıl anlamını; uzaklarda yaşayan insanların bir araya gelmesinden, çocukların kültürle buluşmasından, yaşlıların gözlerinde beliren o tanıdık ışıkta buldu. Türk Kültür Festivali, İsviçre’de yaşayan Türk toplumunun güçlü, canlı ve birleştirici kimliğini bir kez daha ortaya koydu.
Aarau Schachen’de yaşanan bu buluşma, Türk kültürünün ne kadar zengin, evrensel ve yaşatılmaya değer olduğunu bir kez daha kanıtladı. Festival, İsviçre’yi üç günlüğüne Anadolu’nun kalbine dönüştürdü.