
Bern Üniversitesi’nde ceza hukuku savunmanı ve öğretim görevlisi Simon Huwiler, en önemli soruları İsviçre Devlet Televizyonu SRF'e yanıtlıyor.
“Susma hakkı gerçek hayatta da var”
SRF: Polis tarafından gözaltına alındığınızda gerçekten “Susma hakkınız var” deniyor mu?
Huwiler: Evet. Polis, bir kişiyi sorgulamadan önce onu mutlaka hakları konusunda bilgilendirmek zorunda. Buna susma hakkı ve avukat talep etme hakkı da dahil.
Filmlerdeki “Avukatım olmadan konuşmam” repliği de gerçek dışı değil. Suçlamanın ciddiyeti fark etmeksizin, herkesin bir avukatla temsil edilme hakkı var. Ağır suçlarda (örneğin ağır hız ihlalleri) devlet zorunlu olarak bir zorunlu müdafi atıyor.
“Susmak şüpheli görünse bile aleyhte kullanılamaz”
Polise karşı susmanın şüpheli görünebileceği düşünülse de Ceza Muhakemesi, susmanın aleyhte yorumlanamayacağını açıkça belirtiyor.
Huwiler’e göre, özellikle sürecin başında susmak çoğu zaman daha güvenli olabilir. Çünkü bir stres anında verilmiş çelişkili ifadeler, kişinin aleyhine kullanılabilir — hatta masum olsa bile.
“Gözaltında herkesin bir avukata ulaşma hakkı var”
Çoğu insan gözaltına alındığında hâlihazırda bir avukata sahip değildir. Böyle bir durumda polis, nöbetçi avukat listesinden bir avukat atar.
Ancak bu liste tam anlamıyla bir “kara kutu”: Oradaki avukatların hepsi ceza hukuku uzmanı olmayabilir; boşanma gibi farklı alanlarda çalışanlar da bulunabilir.
Minderler için özel durumlar
Susma hakkı ve avukat hakkı gençler için de geçerlidir. Ek olarak, ebeveynler sorgulamalara büyük ölçüde katılabilir ve dosyalara erişim hakkına sahiptir.
“Herkes bir gün sorgu odasında kendini bulabilir”
Birçok kişi asla polis tarafından sorgulanmayacağını düşünür. Huwiler’e göre bu yanlış bir güvenlik hissi. İnsanlar hiç beklemedikleri bir anda — hatta tamamen masum olduklarında — bir soruşturmanın parçası haline gelebilir ve ifade vermek durumunda kalabilirler.







