
Her yıl milyonlarca kişi “fazladan bir saat uyku” kazanmanın sevincini yaşasa da, bu küçük fark bile uyku düzeni, hormon üretimi ve ruh hali üzerinde etkili olabiliyor.
Sirkadiyen ritmin önemi
Helsinki Üniversitesi’nden Psikiyatri Profesörü Timo Partonen, sirkadiyen ritmin insan sağlığı açısından kritik olduğunu belirtiyor:“Vücudun her hücresinde bir biyolojik saat bulunur, ancak beynimizde gözlerden gelen ışık sinyallerini takip eden ana bir saat vardır. Bu mekanizma uyku kalitemizi ve ruh halimizi doğrudan etkiler.”
Yaz saati uygulaması, gün ışığından daha uzun süre yararlanmak amacıyla ilkbaharda saatleri ileri, sonbaharda ise geri alma yöntemidir. Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya'nın birçok bölgesinde bu sistem uygulanıyor.
Bu yıl saatler 26 Ekim Pazar günü geri alınacak.
Northumbria Üniversitesi’nden Prof. Malcolm von Schantz, sonbahar geçişinin genellikle insanlar tarafından daha kolay tolere edildiğini söylüyor:“Akşamların erken kararması rahatsız edici olabilir ama bu, coğrafi konumumuzun doğal bir sonucudur. Üstelik sabah ışığı biyolojik olarak bizim için çok daha faydalıdır.”
Partonen de benzer bir görüşte:“Sonbaharda iç saatimiz yeni düzene daha rahat uyum sağlar. Ancak çoğu insan bu değişimi uykuya değil, daha geç yatmaya harcıyor; bu da uykusuzluk riskini artırıyor.”
Sağlık üzerindeki etkiler
İlkbaharda yapılan ileri saat değişikliği, kısa vadede kalp krizi ve trafik kazalarında artış ile ilişkilendirilmiştir. Amerikan Kalp Vakfı’nın referans verdiği bir araştırma, yaz saati uygulamasına geçilen gün kalp krizlerinin yüzde 24 arttığını göstermektedir.
Ekim ayındaki değişim daha hafif etkilere sahip olsa da, Liverpool John Moores ve Oxford Üniversiteleri tarafından yapılan bir araştırma, kadınların saat değişikliğinden sonra kaygı ve stres düzeylerinde artış yaşadığını, çocukların uyku düzeninin bozulmasının ise aile içi gerginliklere neden olduğunu ortaya koymuştur.
Daha geniş ölçekli çalışmalar, sık saat değişikliklerinin inme ve obezite riskini artırabileceğini göstermektedir. Stanford Medicine araştırmacıları, iki yılda bir yapılan bu değişikliklerin sağlık açısından en olumsuz seçenek olduğunu belirlemiştir.
Modellemelere göre, kalıcı standart saat uygulamasına geçilmesi her yıl yaklaşık 300 bin felci önleyebilir ve milyonlarca insanda obezite riskini azaltabilir.
Uyku düzenini korumak
Uzmanlar, düzenli uyku saatlerinin uzun vadeli sağlık için kritik olduğunu vurguluyor. Prof. Schantz, "Sosyal jet lag" olarak adlandırılan hafta sonu geç yatma alışkanlığının biyolojik dengeyi bozduğunu ifade ediyor:“Hafta sonları geç yatıp geç kalkmak, sürekli zaman dilimi değiştiriyormuş gibi bir etki yaratıyor. Bu da uzun vadede kalp ve damar sağlığını olumsuz etkileyebilir.”
Epidemiyoloji ve Toplum Sağlığı Dergisi’nde yayımlanan bir araştırmaya göre, uyku saatlerinde düzensizlik yaşayan bireylerin kalp krizi veya felç geçirme riski yüzde 26 daha yüksek.







