
Uzun vadede hedef, Londra’ya da doğrudan bağlantı sağlamak.
SBB Sözcüsü Fabienne Thommen, SRF’ye yaptığı açıklamada kararın gerekçesini şöyle açıkladı: «Mali durumumuz oldukça sıkışık. Bu nedenle satın alma yerine leasing seçeneğini tercih ediyoruz.»
Şirket, 40’a kadar yüksek hızlı tren için ihale sürecini başlattı. Trenler SBB’nin ihtiyacına göre özel olarak üretilecek, ancak mülkiyet leasing şirketine ait olacak. SBB ise bu trenleri belirli bir kira ücreti karşılığında kullanacak.
Satın Alma Yerine Esneklik
Klasik olarak 40 yıl kullanım ömrüne sahip trenler satın alındığında uzun vadeli yatırım baskısı yaratıyor. Leasing modeliyle SBB, 15 yıllık bir süre için trenleri işletecek ve daha sonra yeni nesil araçlara geçiş yapabilecek. Bu sayede demiryolu şirketi, değişen pazar koşullarına daha esnek yanıt verebilecek.
İlk Hedef Fransa ve İtalya
Her ne kadar SBB’nin uzun vadeli planında Londra bağlantısı bulunsa da, bunun için ciddi altyapı yatırımları gerekiyor. Çünkü Birleşik Krallık Schengen Bölgesi dışında yer alıyor ve yolcuların pasaport kontrolleri kalkış istasyonlarında yapılmak zorunda. Bu nedenle Zürih, Basel ve Cenevre’de özel terminaller ve güvenlik alanları kurulması gerekiyor. Kısa vadede bu yatırımın gerçekleşmesi zor görünüyor.
Bu nedenle yeni trenler ilk etapta Fransa ve İtalya hatlarında kullanılacak.
Uzmanlardan Olumlu Yorum
Demiryolu uzmanları, bu finansman modelini olumlu değerlendiriyor. Daha önce İsviçre’de yalnızca yük trenlerinde kullanılan leasing yöntemi, yolcu taşımacılığında ilk kez uygulanacak. İngiltere’deki demiryolu şirketleri ise bu modeli uzun süredir kullanıyor.