
İklim Krizinin Görünmeyen Etkisi: Gençlerde Artan Duygusal Yük
İklim psikologları ve eğitimciler, bu duygusal yükle nasıl başa çıkılabileceğine ve kaygının yapıcı eylemlere nasıl dönüştürülebileceğine dair çeşitli öneriler sunuyor.
Gençler derin bir kaygı içinde
İklim değişikliği, pek çok gençte kaygı, üzüntü, öfke, korku ve umutsuzluk gibi yoğun duygulara neden oluyor. Geleceğe dair belirsizlik, uyku sorunları, konsantrasyon eksikliği ve daha ciddi psikolojik rahatsızlıklar şeklinde kendini gösterebiliyor. Kimileri çocuk sahibi olmanın etik olup olmadığını sorgularken, birçok kişi ise doğaya verilen zarar nedeniyle içsel bir yas süreci yaşıyor.
Birlikte hareket etmek güç veriyor
İklim psikoloğu Laura Robinson, bu duygularla başa çıkmanın yollarından birinin, insanın kendi çevresinde aktif olması olduğunu belirtiyor. Yerel düzeyde gerçekleştirilen küçük ama somut adımların hem bireylerin duygusal sağlığına hem de doğaya katkı sağladığını ifade ediyor. Örneğin, yerli bitki türleriyle biyoçeşitliliği artırmak, pestisit kullanımını azaltarak böcek ve kuşları korumak, yeni yeşil alanlar oluşturmak gibi çalışmalar umut verici adımlar olabilir.
Ayrıca, gece ışıklarının azaltılması gibi farkındalık kampanyaları sayesinde kuşlar ve ateş böcekleri gibi canlıların yaşam alanlarının korunması da sağlanabiliyor.
Robinson, farklı yaş gruplarındaki insanların bu duygularla mücadele ettiğini ve özellikle ebeveynlerin, çocuklarının geleceği için yoğun bir endişe taşıdığını belirtiyor. Zor duygular paylaşılırken "pozitif sandviç" yöntemini öneriyor: Önce olumlu bir gelişmeyi dile getirmek, ardından zorlayıcı gerçeği aktarmak ve sohbeti umut vadeden bir örnekle sonlandırmak, duygusal dengeyi korumada etkili olabiliyor.
Kolektif güç önemli
İklim bilimci ve “İnsan Doğası: Değişen Gezegenimiz Hakkında Hissetmenin Dokuz Yolu” kitabının yazarı Kate Marvel, çevresel sorunlar karşısında umutsuzluğa kapılan bireyleri farklı bir bakış açısına davet ediyor. Marvel’a göre, çaresizlik hissi çoğu zaman bireysel güçsüzlük algısından doğuyor. Ancak kolektif bir hareketin parçası olmak, insanın etki alanını genişletiyor.
Marvel, "Birlikte hareket ettiğimizde son derece güçlü olabiliriz. Kendimizi bu kolektif gücün bir parçası olarak görürsek, çok daha fazla şey başarabileceğimizi fark ederiz" diyor.