
Wildhüter (yaban hayatı koruyucusu) Samuel Gantner’in 23. kez gerçekleştirdiği taşkeçisi sayımı, bu durumun vahametini gözler önüne serdi: Taşkeçileri artık alışıldık alanlarda görülmüyor, hayvanlar insanlar nedeniyle yeni bölgelere çekiliyor.
200 Taşkeçisi, Ama Nerede?
Linthal yakınlarındaki Limmernsee çevresinde yaklaşık 200 taşkeçisi yaşıyor. Gantner’in yürüttüğü son sayımda yalnızca 114 bireye rastlandı. Bu sayı alışıldık bir düşüş değil, asıl dikkat çeken ise bu hayvanların artık farklı noktalarda toplanıyor olması. Özellikle dişi keçiler ve yavruları, kalabalığın artmasıyla daha uzak, daha korunaklı alanlara yönelmiş durumda.
Instagram'ın Kurbanı: Dağların Sessiz Misafirleri
Pandemi sonrası özellikle Muttenchopf zirvesi sosyal medyada popüler bir destinasyon haline geldi. Limmernsee’nin mavi sularını arka plana alıp zirvede çadır açan turistlerin fotoğrafları Instagram’ı süslüyor. Fakat bu “selfie turizmi” doğaya ağır bedeller ödetiyor: hayvanlar rahatsız ediliyor, yaşam alanları işgal ediliyor, çöp bırakılıyor ve flora zarar görüyor.
Yasaklar Geldi Ama Yeterli mi?
Yerel yönetim, Haziran 2025 itibarıyla Muttenchopf ve çevresinde yaban kampı, bivaklama ve drone uçurmaya yasak getirdi. Kurallara uymayanlar 2000 franka kadar para cezasıyla karşı karşıya kalabiliyor. Ancak bölgede yeni göreve başlayan Muttseehütte sorumlusu Cornel Ledergerber, turistlerin uyarılara aldırmadığını ve yasakları sıkça ihlal ettiğini bildiriyor.
Bilim İnsanları Uyarıyor: Davranışlar Değişiyor
Zürcher Hochschule für Angewandte Wissenschaften’ten çevre mühendisi Martin Wyttenbach’a göre, yalnızca yasaklarla sorunun çözülemeyeceği açık: “İnsanlar doğaya gitmeli ama dikkatli olmalı. Doğaya verilen rahatsızlık hayvanların stresini artırıyor, bu da beslenme ve kış hazırlıklarını etkiliyor.” Gerçekten de Gantner’in ifadesine göre, taşkeçileri artık yollara çok daha yakın yerlerde otluyor, çünkü kalabalıktan kaçacak çok fazla alternatifleri kalmadı.
Turizmin Bedeli: Hayvanlar Geri Çekiliyor
114 taşkeçisi sayısı doğrudan endişe verici olmasa da, onların davranış değişiklikleri ve yeni alanlara yönelmiş olmaları yaban hayatı için ciddi bir sinyal. Eğer bu eğilim sürerse, hayvanların stres seviyesi artacak, kışa zayıf girecekler ve popülasyonlar uzun vadede tehdit altına girecek.
Glarus’taki bu gelişme, dağ turizmi ve sosyal medya çağında doğaya duyarlı gezginliğin ne kadar gerekli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Mükemmel bir kare uğruna doğanın dengesini bozmamak herkesin sorumluluğu.