
İsviçre’de peş peşe yaşanan küresel krizlere, ekonomik zorluklara ve siyasi belirsizliklere rağmen halkın büyük çoğunluğu yaşamından memnun.
Üç yıl üst üste aynı tablo
Araştırma 2023, 2024 ve 2025 yıllarında üç dalga halinde yapıldı. Her birinde 50 binden fazla kişi ankete katıldı. Böylece çalışma, İsviçre’de şimdiye kadar yapılan en büyük kamuoyu yoklamalarından biri oldu.
Sonuçlara göre halkın yüzde 80’i hayatından memnun olduğunu belirtirken, yüzde 14’ü ancak “orta derecede memnun”, yüzde 6’sı ise açıkça “memnun olmadığını” ifade etti.
Araştırmayı yöneten GFS Bern eş-direktörü Urs Bieri, bu tabloyu şöyle yorumladı:
“Art arda gelen krizlere rağmen bu kadar yüksek bir yaşam memnuniyetinin korunması beni çok şaşırttı. Bu durum İsviçre’de hâlâ güçlü bir ortak payda olduğunu gösteriyor.”
Memnuniyetin temel sebepleri
Ankete göre İsviçre halkının olumlu yaşam değerlendirmesinin ardında üç ana faktör bulunuyor:
- Mali güvence: Katılımcıların üçte ikisi mali durumlarını “rahat” olarak tanımlıyor.
- İş güvencesi: Dört kişiden üçü işini kaybetme korkusu taşımıyor.
- Kişisel güvenlik: Halkın yüzde 90’ı güvenlik konusunda ciddi bir endişe hissetmiyor.
Memnun olmayan kesim
Yaşamdan memnun olmayan yüzde 20’lik kesim ise ağırlıklı olarak yüksek yaşam maliyetlerinden, sağlık sorunlarından ve artan performans baskısından şikâyetçi. Dikkat çekici olan nokta: Bu grubun oranı son üç yılda artmamış olması. Yükselen fiyatlara ve sağlık sigortası primlerine rağmen memnuniyetsizlik aynı seviyede kaldı.
Bölgesel farklılıklar
Dil bölgeleri arasında ise bazı farklılıklar öne çıkıyor. Almanca ve Romanşça konuşulan bölgelerde yaşam memnuniyeti daha yüksekken, özellikle Tessin (İsviçre İtalyancası konuşulan bölge) dikkat çekiyor. Burada halk, emeklilik sistemi, vergi yükü ve sağlık sigortası primlerinden diğer bölgelere kıyasla daha fazla endişe duyuyor.
Gelecek kaygısı artıyor
Bugün İsviçre halkı yaşamından memnun olsa da, gelecek söz konusu olduğunda tablo daha karamsar.
- Çocukların geleceği: 2023’te halkın yüzde 32’si çocukların geçmiş nesillere göre daha rahat bir yaşam süreceğine inanıyordu. 2025’te bu oran yüzde 20’ye geriledi.
- Ortak değerler: 2024’te İsviçrelilerin yüzde 68’i ülke halkının aynı değerleri paylaştığını düşünüyordu. Bu oran 2025’te yüzde 58’e düştü.
Urs Bieri bu durumu, “Ülkedeki ortak değerler baskı altında. ABD’deki kadar kutuplaşma olmasa da, İsviçre’de de benzer bir yönelim görülüyor” sözleriyle değerlendirdi.
Toplumda daha fazla bencillik algısı
Ankete göre halkın yüzde 84’ü, İsviçre toplumunun son yıllarda daha bencil ve saygısız hale geldiğini düşünüyor. Ancak işin ilginç tarafı, katılımcıların yüzde 80’i kendilerinin gündelik yaşamda saygılı davrandığını belirtiyor.
SRG’nin dev anketi, İsviçre’nin bugün için bir “mutluluk adası” olduğunu gösteriyor. Ancak geleceğe dair artan endişeler ve ortak değerlerdeki zayıflama, siyasetin ve toplumun dikkatle üzerinde durması gereken işaretler olarak öne çıkıyor.