
Savunma Sanayisi İş Kaybediyor
Savunma sektörü temsilcisi Matthias Zoller (Swissmem), bu durumun İsviçre için büyük bir sorun haline geldiğini anlatıyor:
“Bazı ülkeler İsviçre’den doğrudan hükümet üzerinden silah almak istedi. Bizde böyle bir sistem olmadığını duyunca anlaşmaları iptal ettiler.”
Örneğin Thurgau’daki General Dynamics firması, bu yüzden Slovakya’yla büyük bir satış anlaşmasını kaçırdı.
Avrupa’da Yeni Trend: Devletten Devlete Silah Satışı
Londra’daki Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nden (IISS) uzman Tom Waldwyn, Avrupa’da giderek daha fazla ülkenin bu yöntemi tercih ettiğini söylüyor.
“Bu tür anlaşmalar hem finansman hem de güven açısından daha kolay. Ayrıca uzun ihale süreçleri ortadan kalkıyor ve alıcı ülke zamandan kazanıyor,” diyor Waldwyn.
İsviçre de F-35 savaş uçaklarını bu yöntemle, yani ABD hükümetiyle doğrudan anlaşarak satın almıştı. Şimdi ise İsviçreli üreticiler, aynı yöntemin ihracatta da kullanılmasını istiyor.
Siyasiler İkiye Bölündü
Bu fikir, merkez sağ ve sağ partiler (Die Mitte, FDP, SVP) tarafından destekleniyor.
Ancak sol partiler, büyük riskler gördüklerini söylüyor.
SP milletvekili Fabian Molina, şu uyarıda bulunuyor:
“Bu sistem yolsuzluk ve mali yük getirebilir. Üretim masrafları artarsa fatura vergi verenlere çıkar.”
Savunma sektörü ise bu risklerin sözleşmelerle kontrol altına alınabileceğini savunuyor.
Tarafsızlık Tehlikede Olabilir
Eleştirmenlere göre asıl tehlike, İsviçre’nin tarafsızlık politikası.
Eğer hükümet bir ülkeyle silah anlaşması yapar ve o ülke daha sonra savaşa girerse, İsviçre dolaylı olarak bir savaşın tarafı haline gelebilir.
Molina bu konuda açık konuşuyor:
“İsviçre böyle bir durumda sözleşmeye bağlı kalmak zorunda olur. Bu, tarafsızlık ilkesine tamamen ters düşer.”
Uzman Waldwyn ise risklerin farkında ama çözümün mümkün olduğunu düşünüyor:
“Doğru maddelerle yazılmış sözleşmeler ve çıkış şartlarıyla bu riskler azaltılabilir.”
Parlamentonun, 2026 yılında bu öneriyle ilgili son kararı vermesi bekleniyor.