
Ancak bu uyumlu atmosferin ardında ülke genelini ilgilendiren ciddi bir sorun yatıyor.
Her Yıl Yeni Özel Sınıflar Açılıyor
Sadece Bern Kantonu’nda geçtiğimiz öğretim yılında 50 yeni özel eğitim sınıfı açıldı. Bu, tekil bir vaka değil. Zürih ve diğer kantonlarda da benzer artışlar görülüyor. Bu artışın ardında, çocukların özel eğitime yönlendirilmesinin yalnızca pedagojik nedenlerle değil, aynı zamanda ek kaynak temini amacıyla yapılması yatıyor.
Zürih Kanton Eğitim Dairesi’nden Myriam Ziegler konuyu şöyle açıklıyor: “Kaynaklar yetersiz olduğunda, çocuklara formal olarak ihtiyaçları olmasa bile özel eğitim statüsü veriliyor. Çünkü bu statü, daha fazla personel ve özel programlarla destek sağlıyor.”
Ancak bu statü aynı zamanda çocuğun geleceğinde kalıcı izler bırakabilecek bir etiketleme etkisi yaratıyor. Öğrencinin karne notları ve eğitimsel kariyeri bu durumdan olumsuz etkilenebiliyor.
Toplumsal Bir Yol Ayrımı
Eğitim bilimci Andrea Lanfranchi’ye göre toplum bir yol ayrımında: “Ayrıştırma mı, entegrasyon mu istiyoruz? Entegratif sistemi desteklemek istiyorsak, bunu yalnızca niyetle değil, kaynak, uzman personel ve siyasi kararlılıkla yapmalıyız.”
Maliyetler de Farklılaşıyor
Sayılar durumun ne kadar çarpıcı olduğunu gözler önüne seriyor:
- Ayrı bir özel okulda eğitim alan bir çocuk için Bern Kantonu’nun yıllık harcaması: 86.000 CHF
- Entegratif sistemde özel eğitim alan bir çocuk için: 45.000 CHF
- Normal bir sınıfta okuyan bir çocuk için: 18.000 CHF
Bu fark sadece eğitim politikası açısından değil, kamu bütçeleri açısından da ciddi sonuçlar doğuruyor.
Yalnızca İyi Niyet Yetmiyor
Burgdorf’daki gibi bireyselleştirilmiş sınıflar elbette bazı çocuklar için büyük avantaj sağlıyor. Ancak uzmanlar, bu sistemi gerçekten ihtiyacı olan çocuklar için korumak ve güçlendirmek gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde, “herkes için tek okul” ilkesi giderek geriliyor.