
Okullar ve İş Yerleri Ayrımcılığın Başlıca Mekânları
Vaka bildirimlerinin en yoğun geldiği alanların başında eğitim sektörü yer aldı. Tüm vakaların yüzde 19’u okullardan bildirilirken, özellikle zorunlu eğitim seviyesindeki okullarda ciddi şikayetler olduğu belirtildi. Bir annenin bildirdiği vakada, çocuğunun sınıf içinde dışlandığı, Nazi selamı ve aşırı sağcı sembollerle karşılaştığı ifade edildi. Danışmanlık merkezleri, okullarda daha fazla bilgilendirme çalışmaları yapılması ve öğretmenlerin ayrımcılıkla mücadele konusunda eğitim almaları gerektiğini vurguladı.
Yabancı Düşmanlığı ve Anti-İslamcı Irkçılık Öne Çıkıyor
Irkçılık gerekçeleri incelendiğinde, vakaların yüzde 35'inin yabancı ve göçmen karşıtı tutumlara dayandığı görüldü. Irkçılıkla ilgili diğer büyük bir grup ise yüzde 30 oranla Siyahi bireylere yönelik ayrımcılık oldu. Özellikle iş yerlerinde yabancı düşmanlığı, okullarda ise Siyahilere yönelik ayrımcılığın öne çıktığı gözlendi.
2024'te anti-İslamcı ırkçılık da dikkat çekici bir artış kaydetti. Bu alandaki bildirimler bir önceki yıla göre yükselerek toplam vakaların yüzde 17’sini oluşturdu. Antisemitizm (Yahudi karşıtlığı) ise 66 vakayla sabit ve yüksek bir seviyede kaldı.
Toplumsal Dayanışmaya Tehdit
Irkçılığın bireyler üzerinde ciddi psikolojik ve sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirten raporda, ırkçılığa maruz kalan bireylerin kamu kurumlarına ve topluma olan güvenlerinin sarsıldığı ifade edildi. Raporda, ırkçılığın sadece bireysel bir sorun değil, toplumsal bütünlüğe doğrudan bir tehdit olduğu vurgulandı ve bu tehdide karşı kapsamlı mücadele çağrısında bulunuldu.
Uzmanlar Uyarıyor: Irkçılıkla Mücadele Daha da Güçlendirilmeli
Uzmanlar, artan vakalar karşısında yalnızca mağdurlara destek sağlamakla kalmayıp, köklü önleyici tedbirlerin de artırılması gerektiğine dikkat çekiyor. Eğitim kurumlarında, iş yerlerinde ve kamusal alanlarda ayrımcılıkla mücadele için daha kapsamlı stratejiler geliştirilmesi, İsviçre toplumunun dayanıklılığı için kaçınılmaz görünüyor.