
Uzmanlar, bu trendin uzun vadede ülkenin sosyal yapısını ve refah sistemini etkileyebileceği uyarısında bulunuyor.
İsviçre'de kadın başına düşen doğum oranı 2023 yılında 1.3’e geriledi. Bu oran 2013'te 1.5’ti. Geçtiğimiz yıl toplamda 78.300 bebek dünyaya geldi; bu, önceki yıla göre 1800 daha az. Son üç yıldır düşüş devam etse de, bu eğilimin hızı yavaşlamış görünüyor. Doğumlarla ölümler arasındaki fark olan "doğum fazlası", 6300 kişiye kadar gerileyerek son 100 yılın en düşük seviyesine indi.
Aileler küçülüyor, doğumlar erteleniyor
Kadınların ilk çocuklarını doğurma yaşı 31.3'e yükselirken, ikinci ve üçüncü doğum oranlarında belirgin düşüşler yaşanıyor. İkinci çocuk doğurma oranı %2.8, üçüncü çocuk ise %3.6 oranında azaldı. Buna karşın ilk doğum oranında %1.5’lik daha sınırlı bir düşüş görüldü. Bu, ailelerin daha küçük yapıda kalmayı tercih ettiğini gösteriyor.
Evlilikler azalıyor, boşanmalar artıyor
2024’te İsviçre genelinde 36.800 çift evlendi. Bu, bir önceki yıla göre %2.6’lık bir düşüş anlamına geliyor. Pandemi dönemi hariç tutulduğunda, bu rakam 1981’den bu yana kaydedilen en düşük seviye oldu. Öte yandan boşanma oranı %3.6 arttı ve boşanma sırasında ortalama evlilik süresi 15.8 yıla çıktı. Son 15 yılda boşanma oranları sabitlenmiş olsa da evlenme oranlarındaki düşüş, evlilik kurumunun giderek gözden düştüğüne işaret ediyor.
Bölgesel farklılıklar dikkat çekiyor
Evliliklerdeki azalma ülke geneline yayılmış durumda. Ancak Aargau, St. Gallen ve Glarus gibi bazı kantonlarda 2007 yılına göre daha fazla kişi evlenmiş görünüyor. Doğum oranlarında ise özellikle Graubünden gibi dağlık bölgeler ve Zürih gibi büyük şehirlerde ciddi gerilemeler kaydedildi. Zürih’te doğum sayısı son on yılda %14 azaldı.
Uzman görüşü: "Zihniyet değişikliği gerekiyor"
Zürih Üniversitesi’nden sosyolog Katja Rost’a göre, klasik evlilik modeli artık sadece birçok ilişki biçiminden biri. Ancak asıl endişe verici olan, doğum oranlarındaki düşüş: “Bu durum doğrudan refah sistemimizi ve eğitim altyapımızı etkiliyor.” Rost’a göre çocuk sahibi olma konusunda toplumsal algının değişmesi gerekiyor: “Günümüzde çocuklar, birçok ebeveyn tarafından yük olarak görülüyor.”