Bu karar, İsviçre’nin teknoloji sektörünü doğrudan etkiliyor ve yaklaşık bir milyar frank değerinde ihracatı riske atıyor. İsviçre Makine, Elektrik ve Metal Endüstrileri Birliği (Swissmem) Direktörü Stefan Brupbacher, bu yeni verginin sektör üzerindeki olası sonuçlarını değerlendirdi.

Brupbacher’e göre, bu vergi sadece ham çelik ve alüminyum ihracatını değil, aynı zamanda bu materyallerden üretilen teknoloji ürünlerini de kapsıyor. İsviçre’den ABD’ye yapılan teknoloji ihracatının yaklaşık yüzde 10’unun doğrudan etkileneceğini belirten Brupbacher, ticaret savaşlarının tırmanmasının küresel ekonomide büyük belirsizliklere yol açacağını ifade etti. Küresel piyasalardaki bu tür belirsizliklerin, İsviçre makine ve yatırım ürünleri sektörüne olan talebi de olumsuz etkileyeceği öngörülüyor.

İsviçreli üreticiler için en büyük sorunlardan biri, yeni verginin yalnızca doğrudan maliyetleri artırmakla kalmayıp, aynı zamanda ABD’deki müşterilerin yeni siparişleri ertelemesine yol açması. Özellikle makine ve yüksek teknoloji ürünleri gibi büyük yatırımlar gerektiren sektörlerde, belirsizlik yatırım kararlarını geciktirebiliyor. “Bu durum, sektörümüz için büyük bir darbe” diyen Brupbacher, İsviçre’nin ABD’ye yönelik ihracat hacminin daralmasının kaçınılmaz olduğunu belirtti.

Ticaret Savaşlarının Yeni Dalgası mı?

Trump, ilk başkanlık döneminde de benzer gümrük tarifeleri uygulamış ve bu karar, küresel çapta sert tepkilere neden olmuştu. O dönemde Avrupa Birliği de misilleme yaparak kendi koruma önlemlerini hayata geçirmişti. Peki, bu yeni vergi hamlesi benzer bir ticaret savaşına yol açabilir mi?

Brupbacher’e göre bu kez durum farklı olabilir. “AB’nin Çin’den gelen ucuz ithalat konusunda endişeleri var, ancak İsviçre ile yapılan Bilateral III anlaşması artık tamamlandı” diyen Brupbacher, AB’nin İsviçre’yi üçüncü ülke statüsüne düşürmeyeceğini umduklarını dile getirdi. İsviçre’nin AB ile olan ticari ilişkilerinin korunması için hükümetin bu konuda hassasiyet göstermesi gerektiğini vurguladı.

İsviçre’nin Alternatif Pazar Arayışı

Ticaret savaşlarının İsviçre ekonomisi üzerindeki etkisini en aza indirmek için hükümetin yeni serbest ticaret anlaşmalarına yönelmesi gerektiğini belirten Brupbacher, İsviçre’nin küresel pazardaki konumunu koruyabilmesi için acil önlemler alınması gerektiğini söyledi. “Bu durum sadece teknoloji sektörü için değil, tüm ekonomi için kritik bir dönemeç. Parlamento ve hükümet, serbest ticaret anlaşmalarını hızlandırarak İsviçreli işletmelere yeni pazarlara erişim sağlamalıdır” diyerek, politikacıları harekete geçmeye çağırdı.

Önümüzdeki süreçte, İsviçre’nin küresel ticarette nasıl bir yol izleyeceği ve Trump’ın yeni gümrük politikalarının ne gibi ek önlemlerle karşılanacağı merakla bekleniyor. Ancak şimdiden görünen o ki, İsviçreli teknoloji üreticileri için zor bir dönem başlıyor.