Turgut

Dünya hızla değişirken Avrupa, uzun yıllardır ABD'nin güvenlik şemsiyesi altında yürüttüğü politikanın artık yeterli olup olmadığını sorgulamak zorunda kalıyor. NATO’nun geleceği belirsizleşirken, ABD’nin Avrupa’ya olan desteğinin azalması kıtanın kendi savunmasını güçlendirmesi gerektiğini gösteriyor. 

Değişen küresel dengeler, Türkiye’yi Avrupa için vazgeçilmez mi kılıyor?

Özgür

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, her geçen gün hayatımıza daha fazla entegre olan yapay zeka (AI) destekli çeviri programları, iletişim şeklimizi köklü bir şekilde değiştirmeye devam ediyor. Özellikle çok dilli yaşamın ön planda olduğu İsviçre gibi bir ülkede, bu tür teknolojilerin faydaları oldukça belirgin. 

Çok dilli İsviçre'de AI destekli çeviri programları

Hülya

Bir iş kurmak heyecan verici bir yolculuktur. Aynı zamanda belirsizliklerle karşılaşmak, zorlukların üstesinden gelmek ve fırsatları değerlendirmek demektir. 

Beş Yaygın Girişimci Hatası

Bu yeni geçiş kartı, gelecek kış sezonundan itibaren geçerli olacak ve 30 Nisan'a kadar kesintisiz kullanım imkanı sunacak.<h3>AlpsPass ile Daha Fazla Kayak Alanına Erişim</h3>Yeni skipass, kayak severlere daha geniş bir alanda serbestçe kayak yapma imkanı tanıyacak. Ayrıca AlpsPass sahipleri, Davos Klosters, Arosa Lenzerheide ve Laax kayak merkezlerinde üçer ücretsiz gün kazanacak.Fiyatlar:<ul><li>Yetişkinler için AlpsPass ücreti 949 İsviçre Frangı olarak belirlendi.</li><li>Bu fiyat, eski Berner Top-4 Skipass'tan yaklaşık 100 frank daha pahalı.</li></ul><h3>Yeni Ortaklık Uzun Vadeli ve Genişlemeye Açık</h3>Önceki Berner Top-4 Skipass, 2017/18 kış sezonunda dört büyük Bern kantonu kayak merkezi için oluşturulmuştu. Ancak Gstaad’ın bu sistemden ayrılarak Magic Pass’e katılması, Adelboden-Lenk ve Jungfrau Ski Region’u yeni ve sürdürülebilir bir ortaklık arayışına yöneltti. AlpsPass’in uzun vadeli ve genişletilebilir bir yapı olduğu vurgulanıyor.Öte yandan, Meiringen-Hasliberg’in nasıl bir yol izleyeceği henüz netlik kazanmadı.

İsviçre’nin önde gelen dört büyük kayak merkezi Adelboden-Lenk, Aletsch Arena, Engelberg Titlis ve Jungfrau Ski Region, AlpsPass adıyla yeni bir ortak skipass sistemi başlattıklarını duyurdu. 

Dört büyük kayak bölgesinden ortak AlpsPass hamlesi

İsviçre'nin önde gelen dört büyük kayak merkezi Adelboden-Lenk, Aletsch Arena, Engelberg Titlis ve Jungfrau Ski Region, AlpsPass adıyla yeni bir ortak skipass sistemi başlattı. AlpsPass ile bu muhteşem kayak merkezlerine tek bir biletle erişim sağlayabilirsiniz.

İsviçre'de AlpsPass ile Dört Büyük Kayak Merkezine Erişim Sağlayın

New York ve Londra başı çekerken, Madrid ve Arjantin şaşırtıcı bir şekilde popüler çekim yerleri olarak üst sıralarda yer alıyor.1. Akademi Ödülleri öncesinde, film mekânı uzmanları Giggster’ın yaptığı yeni araştırma, ABD, İngiltere ve dünyanın farklı köşelerinde, tüm zamanların en çok filme alınan simge yapılarını ortaya çıkardı.Kaliforniya’nın güneşli sahillerinden Londra’nın hareketli sokaklarına, Sidney’in yüksek tepelerinden Roma’nın tarihi Kolezyum’una kadar bu mekânlar, bir asırdan uzun süredir film yapımcılarını cezbediyor ve sinema tarihine damga vuran sahnelere ev sahipliği yapıyor.Ancak bu yapılar, sadece beyaz perdenin unutulmaz dekorları olmakla kalmıyor; aynı zamanda film tutkunlarını kendine çeken, efsanevi sahnelerin izinde yürümek isteyen ziyaretçiler için popüler turistik noktalar olarak da öne çıkıyor.<figure class="image"><img style="aspect-ratio:1024/576;" src="https://api.pusulaswiss.ch/upload/content/67c29328344bb.jpg" width="1024" height="576"></figure><h2>En çok filmde yer alan destinasyonlar hangileri?</h2>Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, dünyanın en çok filme alınan mekânları Hollywood’un anavatanında yer alıyor.Kaliforniya, bugüne dek 380.000’den fazla filme ev sahipliği yaptı—ve bunların hepsi Hollywood’da geçmiyor. Santa Barbara’nın şarap bölgelerini öne çıkaran bağımsız yapım Sideways’ten, Alfred Hitchcock’un San Francisco’da geçen gerilim klasiği Vertigoya kadar, eyalet sayısız Oscar ödüllü ya da aday gösterilmiş filmin arka planını oluşturdu.Hem ABD’de hem de dünya genelinde ikinci sırada ise 294.000’den fazla filmle New York yer alıyor. Taksi Driver ve orijinal King Kong gibi kült yapımların da dahil olduğu bu filmlerin büyük çoğunluğu—tam 273.569’u—New York’un kendisini bir karakter gibi merkezine alıyor.ABD dışındaki en popüler film çekim noktaları arasında İngiltere öne çıkıyor. Bollywood hariç tutulduğunda, İngiltere ve çevresi, film yapımcıları için en çok tercih edilen ikinci bölge konumunda.Listenin başında, yaklaşık 77.500 filme ev sahipliği yapmış Londra bulunuyor. Tarihi ve modern dokusuyla sayısız yapıma fon olan şehir, James Bond serisinden Harry Potter filmlerine kadar geniş bir yelpazede yer aldı.İngiltere'deki ikinci en popüler film çekim merkezi ise Manchester. Şehirde çekilen 22.710 filmle Londra’nın gerisinde kalsa da, endüstri için önemli bir merkez olmayı sürdürüyor.<figure class="image"><img style="aspect-ratio:1024/576;" src="https://api.pusulaswiss.ch/upload/content/67c29365b4cdf.jpg" width="1024" height="576"></figure><h2>Sidney, Paris ve İtalya'daki simge yapılar ön plana çıkıyor</h2>ABD ve İngiltere dışında, dünyanın en çok filme alınan simgesi ne Eyfel Kulesi ne de Roma Kolezyumu. Zirvede, 160’tan fazla filmde yer alan Avustralya’nın Sidney Opera Binası var.UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki bu ikonik yapı, Anyone But You gibi romantik komedilerden Pacific Rim: Uprising gibi aksiyon filmlerine kadar geniş bir tür yelpazesinde kendine yer buldu.Ancak çok yakın bir takipçisi var: 158 filmle Eyfel Kulesi. Aşk ve macerayla özdeşleşen bu Paris simgesi, Paris’te Gece Yarısı ve Amélie gibi romantik klasiklerde unutulmaz sahnelere ev sahipliği yaptı.Fransız başkenti film yapımcılarının gözdesi olmaya devam ediyor. Louvre Müzesi (110 film) ve Zafer Takı (73 film) ile Paris, sinemanın en çok ziyaret ettiği şehirlerden biri. Bu, her yıl kenti keşfetmeye gelen 50 milyon turistin de paylaştığı bir hayranlık.Ancak en fazla filme alınan simge yapılara sahip ülke İtalya. Gladyatör filminde ölümsüzleşen Kolezyum, Pisa Kulesi ve Pompeii harabeleri de dahil olmak üzere altı farklı mekânla listeye giren ülke, tek bir seyahatte birçok ikonik film setini gezmek isteyenler için kusursuz bir destinasyon sunuyor.<h2>Dünyanın en çok film çekilen destinasyonları</h2>Giggster’ın araştırması, bazı şaşırtıcı film mekânlarını da ortaya koyuyor. Örneğin, Amerikan ve İngiliz şehirleri hariç tutulduğunda, en çok filme alınan şehir Madrid.Tarihi mimarisi ve yılda 300’den fazla güneşli günü sayesinde İspanya’nın başkenti, The Bourne Ultimatum ve Spartacus gibi yapımlar da dahil olmak üzere yaklaşık 55.000 filme ev sahipliği yaptı.Ulusal ölçekte ise en çok filme alınan ülke Arjantin. Toplamda 112.000’den fazla filmde yer alan ülke, Patagonya’nın vahşi doğasından Buenos Aires’in hareketli sokaklarına kadar uzanan geniş bir yelpazede yapımcıları cezbetti. Evita ve Tibet’te Yedi Yıl gibi yapımlar, Arjantin’in sinematik cazibesinin en bilinen örnekleri arasında.<h2>2025'in En İyi Film adayları nerede çekildi?</h2>Önde gelen romantik-komedi Anora, büyük ölçüde Brooklyn’i merkeze alıyor ve Coney Adası gibi ikonik mekânları sergiliyor. Ancak filmde, birkaç sahneyle de olsa Las Vegas’a da yer veriliyor.Adrien Brody’nin başrolünde olduğu The Brutalist, Budapeşte ve Toskana’nın büyüleyici atmosferinde çekildi.Bob Dylan genellikle New York’la özdeşleşse de, Timothée Chalamet’nin hayat verdiği biyografik film A Complete Unknown, New Jersey’de çekildi.En İyi Film dalında iddialı yapımlardan biri olan ve papalık seçimi etrafında dönen politik gerilim Conclave, Roma’da çekildi ve Sistine Şapeli’nin birebir kopyasını içeriyor.

Bu hafta sonu gerçekleşecek Oscar Ödülleri'nde sahnenin yıldızları yalnızca oyuncular ve yönetmenler değil. Sinemanın büyüsünü gerçeğe dönüştüren, dünyanın dört bir yanındaki ikonik yapılar da bu gösterinin önemli bir parçası.

Sidney, Paris, Roma: Dünyanın en sinematik mekanları açıklandı

Londra ve New York turizmin başkentleri olarak öne çıkarken, Madrid ve Arjantin sürpriz bir şekilde popülerlik kazanıyor. Bu şehirlerin dinamik kültürleri ve benzersiz atmosferleri tatilcileri cezbediyor.

Londra ve New York'tan sonra yükselen Madrid ve Arjantin'in cazibesi

ABD Federal Havacılık İdaresi'nin (FAA) verilerine göre, 2009-2023 yılları arasında 37 yolcu ve 146 mürettebat türbülans nedeniyle ciddi şekilde yaralandı ve bu durum, ticari uçuşlarda yaralanmaların en büyük nedeni olmaya devam ediyor.Türbülans her yerde meydana gelebilir ancak belirli özellikler onu daha olası hale getirebilir. Peki, Avrupa'da en türbülanslı rotalar nerelerde ve dünyanın geri kalanıyla karşılaştırıldığında nasıllar?<h2>Avrupa'nın en türbülanslı uçuş rotaları</h2>Türbülans izleme web sitesi Turbli'nin yeni araştırması, Avrupa'da hangi rotalarda en çok sarsıntı yaşanabileceğini ortaya koydu. En türbülanslı 10 rotanın sekizi İsviçre'de başlıyor ya da bitiyor, diğer rotalar ise Alplerin üzerinden ya da çevresinden geçiyor.Turbli, türbülans olasılığını ölçmek için uçağın özelliklerinden bağımsız bir atmosferik türbülans ölçümü olan girdap dağılım oranını (EDR) kullanıyor. Bu, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) ve Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) tarafından kullanılan havacılık türbülansı için standart ölçüm.Buna göre, 2024 yılında Avrupa'daki en türbülanslı rotalar şunlar:<ol><li>Nice - Cenevre: EDR 16.07</li><li>Nice - Zürih: 15.49</li><li>Milano - Zürih: 15.41</li><li>Milano - Lyon: 15.37</li><li>Nice - Basel 15.33</li><li>Cenevre - Zürih: 15.05</li><li>Nice - Lyon: 14.99</li><li>Cenevre - Venedik: 14.78</li><li>Lyon - Zürih: 14.74</li><li>Venedik - Zürih: 14.67</li></ol>Turbli'ye göre, 20 EDR'nin altındaki her şey 'hafif' olarak kabul edilirken, 20 ile 40 arasındakiler orta dereceli olarak kabul ediliyor. Bazı münferit olaylar bu eşikleri aşmış olsa da, dünyadaki hiçbir rota yıllık ortalama bazda güçlü (40-60) veya aşırı (80-100) olarak sıralanmadı.Bununla birlikte, Avrupa'da aşırı türbülans nadir, dolayısıyla bu en türbülanslı rotalarda bile son aylarda yaşanan yıkıcı olaylardan bazılarının görülmesi pek olası değil.Karşılaştırma yapmak gerekirse, dünyanın en çalkantılı rotaları Güney Amerika'da And Dağları'nın üzerinden geçiyor. En türbülanslı rota 24.68 EDR ile Mendoza'dan Santiago'ya olan rota olurken, Cordoba'dan Santiago'ya olan rota ikinci, Mendoza'dan Salta'ya olan rota ise üçüncü sırada yer aldı.

Bir yolcunun hayatını kaybettiği Singapur Havayolları uçuşu da dâhil olmak üzere, türbülanslı uçuşlarda meydana gelen çok sayıda yaralanma haberi manşetlere taşındı. Bu olayla birlikte 1997 yılından bu yana ilk kez bir uçuşta türbülans nedeniyle bir kişi yaşamını yitirmiş oldu.

Avrupa'nın en çalkantılı uçuş rotaları İsviçre'de!

Singapur Havayolları uçuşunda meydana gelen türbülanslı olayda bir yolcu hayatını kaybetti, çok sayıda yaralanma yaşandı. Bu olay, 1997 yılından bu yana ilk kez bir uçuşta türbülans nedeniyle bir ölümle sonuçlandı.

Singapur Havayolları Uçuşunda Türbülans Nedeniyle Bir Yolcu Hayatını Kaybetti

İşte ülkenin en önemli üç karnavalı hakkında detaylı bilgiler:<h3>Basel Karnavalı (10-12 Mart)</h3>Basel, İsviçre'nin en büyük karnavalı ile kışın soğuk ve kasvetli günlerine son veriyor. 10-12 Mart tarihlerinde düzenlenecek olan Basel Fasnacht, sabahın erken saatlerinde başlayan görkemli geçit törenleriyle dikkat çekiyor. Geleneksel olarak “Morgestraich” adı verilen törende, fenerlerle süslü sokaklar, maskeli figürler ve canlı müzik, kentin tarihi dokusu ile birleşerek unutulmaz anlar yaşatıyor. Ayrıca, karnaval süresince halk arasında gösteriler de yer alıyor; bu da festivale hem neşeli hem de düşündürücü bir hava katıyor.<h3>Luzern Karnavalı (27 Şubat - 4 Mart)</h3>Luzern'de karnaval haftası, 27 Şubat'tan 4 Mart'a kadar süren zengin bir programla kutlanıyor. Şehir, tarihi sokaklarında düzenlenen geçit törenleri, dans gösterileri ve yerel müzik gruplarının enerjik performanslarıyla adeta canlanıyor. Geleneksel kostümler ve maskeler, Luzern sokaklarını renklendirirken, ziyaretçilere baharın gelişiyle birlikte kışın yorgunluğunu unutturuyor. Bu hafta boyunca düzenlenen atlı geçitler ve interaktif etkinlikler, hem yerel halkın hem de turistlerin katılımıyla karnavalın coşkusunu doruk noktasına çıkarıyor.<h3>Bern Karnavalı (6-8 Mart)</h3>İsviçre başkenti Bern, 6-8 Mart tarihleri arasında gerçekleşen karnavalıyla tarihi ve modern eğlenceyi harmanlıyor. Bern Fasnacht'ı, geleneksel maskeler, kostümlü sokak gösterileri ve halk oyunlarıyla dolu. Festival, kentin tarihi merkezinde, nostaljik atmosfer ile modern canlılığın birleştiği etkinlikler düzenlenerek, kıştan kurtulma ve baharın tazeliğini kucaklama amacı taşıyor. Ayrıca, Fasnacht’ın asıl coşkusunun başladığı gün olan Aschermittwoch sonrası ilk Perşembe – bu yıl 6 Mart 2025’te – özel bir törenle kutlanıyor. Sembolik ayı, “Bärenbefreiung” adı verilen törende, Käfigturm’daki kışı uykusundan uyanarak, Bern’deki karnavalın resmen başlamasına vesile oluyor. Yerel halkın yoğun katılımıyla gerçekleşen bu etkinlik, Bern'in kültürel mirasını gözler önüne sererken, karnavalın sıcak ve samimi atmosferini izleyicilere aktarıyor.Bu üç karnaval, İsviçre'nin dört bir yanından gelen katılımcıları bir araya getirirken, kültürel zenginlikleri ve geleneksel değerleri modern yaşamla harmanlıyor. Renkli kostümler ve coşkulu geçit törenleri, kış mevsiminin getirdiği kasveti unutturup, baharın gelişiyle yenilenme ve umut dolu bir atmosfer sunuyor. Kıştan kurtulmanın ve kötü ruhları defetmenin en neşeli yolu olan bu festivaller, her yıl ziyaretçilerine unutulmaz deneyimler yaşatıyor.

İsviçre, her yıl kış mevsimini uğurlamak ve kötü ruhları defetmek amacıyla düzenlenen karnavallarla adeta yeniden doğuyor. Renkli kostümler, maskeler, sokak geçit törenleri ve canlı müzik eşliğinde gerçekleşen bu festivaller, hem yerel halkı hem de ziyaretçileri büyüleyici bir atmosferle kucaklıyor.

İsviçre'de karnaval coşkusu: Basel, Luzern ve Bern'de renkli festivaller

İsviçre her yıl karnavallarla kış mevsimini uğurlamak için bir araya geliyor. Renkli kostümler, maskeler ve sokak geçit törenleri ile adeta yeniden doğan İsviçre, ziyaretçileri büyüleyici bir atmosferle karşılıyor.

İsviçre Karnavalları: Renkli Kostümler ve Canlı Müzikle Kış Mevsimini Uğurlayın

Bern’in kuruluş hikayesiİsviçre’nin başkenti Bern, tarihi dokusu ve büyüleyici mimarisiyle ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor. Şehrin ismi ve sembolü ise yüzyıllardır bir efsaneyle anılıyor: Ayı Çukuru. Efsaneye göre, Bern’in kurucusu Zähringen Dükü Berchtold V., 1191 yılında Aare Nehri kıyısında yeni bir şehir kurmaya karar verdi. Rivayete göre, şehrin adını avladığı ilk hayvandan alacaktı. Ormanda düzenlenen av sırasında vurduğu ilk hayvan bir ayı (Bär) oldu ve böylece bu yeni yerleşime Bern adı verildi.Bu efsane Bern’in ayılarla olan bağlantısını tarih boyunca sürdürmesini sağladı. 16. yüzyıldan itibaren şehir, canlı ayıları barındıran bir Ayı Çukuru (Bärengraben) inşa etti ve bu alan zamanla Bern’in sembollerinden biri haline geldi. Günümüzde ise burası, ayıların doğal yaşam alanına uygun bir şekilde yeniden düzenlenmiş ve Ayı Parkı (BärenPark) olarak ziyaretçilere açılmıştır.Bern’in tarihi ve mimari dokusuBern, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan, geçmişin izlerini günümüze taşıyan bir şehir. 1191 yılında kurulan şehir, 1405’te büyük bir yangın geçirmiş ancak hızla yeniden inşa edilmiştir. Orta Çağ’dan kalma tarihî eski şehir bölgesi, taş döşeli dar sokakları, renkli cephesiyle ünlü Çeşmeleri (Brunnen) ve kemerli yapılarıyla büyüleyici bir atmosfere sahiptir.<figure class="image"><img style="aspect-ratio:1024/576;" src="https://api.pusulaswiss.ch/upload/content/67a5bb0028373.png" width="1024" height="576"></figure>Bern’de dikkat çeken önemli yapılardan biri, kentin en yüksek noktalarından birinde yükselen Bern Katedrali (Berner Münster)’dir. 15. yüzyılda inşa edilen bu görkemli yapı, Gotik tarzın en iyi örneklerinden biri olarak kabul edilir ve 100 metreyi aşan kulesiyle Bern’in panoramik manzarasını sunar.Bunun yanı sıra, Zytglogge Saat Kulesi de Bern’in en önemli simgelerinden biridir. 13. yüzyılda inşa edilen bu kule, kentin tarihî giriş kapılarından biri olarak görev yapmış, zaman içinde saat mekanizması eklenerek astronomik saat haline getirilmiştir. Bugün Bern’in en çok ziyaret edilen noktalarından biridir.Bern’in doğal güzellikleri ve Ayı ParkıBern’in şehir dokusu yalnızca tarihî binalarıyla değil, doğayla iç içe yapısıyla da dikkat çeker. Aare Nehri, kenti adeta bir kolye gibi sarar ve şehrin doğal güzelliğine ayrı bir hava katar. Nehir üzerindeki Nydegg Köprüsü, Bern’in en meşhur yapılarından biri olarak şehrin simgeleri arasında yer alır.<figure class="image"><img style="aspect-ratio:1024/576;" src="https://api.pusulaswiss.ch/upload/content/67a5bb155971b.png" width="1024" height="576"></figure>Bu köprü aynı zamanda Ayı Parkına açılan kapılardan biridir. Günümüzde bu park, ayıların daha doğal bir ortamda yaşamasına olanak sağlamak amacıyla genişletilmiş ve düzenlenmiştir. Ziyaretçiler, şehre adını veren bu görkemli hayvanları parkın belirli noktalarından gözlemleyebilir.Bern’de kültür ve yaşamBern, tarihî kimliğinin yanı sıra kültürel zenginliğiyle de dikkat çeker. Kent, ünlü fizikçi Albert Einstein’ın bir dönem yaşadığı ve önemli çalışmalarını gerçekleştirdiği yer olarak bilim tarihine de adını yazdırmıştır. Einstein Müzesi, ziyaretçilere bilim insanının hayatı ve çalışmalarına dair detaylı bilgiler sunar.Ayrıca, Bern’de sanat galerileri, müzeler ve kültürel etkinlikler yıl boyunca devam eder. Özellikle Kunstmuseum (Bern Sanat Müzesi), Orta Çağ’dan modern döneme kadar uzanan geniş bir koleksiyona ev sahipliği yapmaktadır.Tarih ve doğanın kesişimiBern, hem tarihî hem de doğal güzellikleriyle İsviçre’nin en etkileyici şehirlerinden biridir. Ayı Çukuru’ndan modern Ayı Parkı’na, Zytglogge Saat Kulesi’nden Aare Nehri kıyılarına kadar her köşesi kendine özgü bir hikâye barındırır. Ziyaretçilere, hem tarihî yapılar hem de doğayla iç içe keyifli bir keşif sunar.

Bern, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan, geçmişin izlerini günümüze taşıyan bir şehir. 1191 yılında kurulan şehir, Orta Çağ’dan kalma tarihî eski şehir bölgesi, taş döşeli dar sokakları, renkli cephesiyle ünlü Çeşmeleri (Brunnen) ve kemerli yapılarıyla büyüleyici bir atmosfere sahiptir.

Bern’in efsanevi başlangıcı: Ayı Çukuru’ndan günümüze

Bern, Orta Çağ'dan kalma tarihi eski şehir bölgesi, renkli cephesiyle ünlü çeşmeleri ve kemerli yapılarıyla büyüleyici bir atmosfere sahiptir. 1191 yılında kurulan şehir, taş döşeli dar sokaklarıyla geçmişin izlerini günümüze taşımaktadır.

Bern UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde Yer Alan Tarihi Bir Şehirdir

İşte Cenevre’de alışveriş yaparken bilmeniz gerekenler ve bazı öneriler:<ul><li><h3>Alışveriş Merkezleri</h3></li></ul><h4>1.Balexert</h4>Cenevre’nin en büyük ve en popüler alışveriş merkezlerinden biri olan Balexert, birçok uluslararası ve yerel markanın mağazalarına ev sahipliği yapar. Aynı zamanda restoranlar, kafeler ve sinema salonları ile bir eğlence merkezi görevi görür. Alışveriş yaparken dinlenmek ve keyifli vakit geçirmek için ideal bir mekandır.Konum: Route de Meyrin, Cenevre Açılış Saatleri: Hafta içi 09:00 – 19:00, Perşembe 21:00’ye kadar açık. Cumartesi 18:00’de kapanıyor.&nbsp;Ulaşım:14 ve 18 numaralı tramvaylarla kolayca ulaşılabilir.&nbsp;Dikkat Edilmesi Gerekenler: Hafta sonları oldukça kalabalık olabilir, toplu taşıma kullanımı tavsiye edilir.<h4>2.Manor Genève</h4>Cenevre şehir merkezinde yer alan Manor, İsviçre’nin en bilinen mağaza zincirlerinden biridir. Giyim, elektronik, kozmetik ve yiyecek ürünleri gibi geniş bir yelpazeye sahiptir. Üst katında yer alan restoranı, şehir manzarası eşliğinde bir mola vermek isteyenler için güzel bir seçenektir.Konum: Rue Cornavin, Şehir Merkezi Açılış Saatleri: 09:00 – 19:00 (Perşembe günleri 21:00’e kadar açık)&nbsp;Ulaşım: Cornavin Tren İstasyonu’na yürüme mesafesinde.&nbsp;Dikkat Edilmesi Gerekenler: Özellikle öğle saatlerinde restoran bölümü oldukça yoğun olabilir.<h4>3.La Praille</h4>Hem alışveriş yapmak hem de spor ve eğlence aktivitelerine katılmak isteyenler için La Praille, ideal bir seçenektir. İçerisinde büyük süpermarketler, restoranlar, çocuk oyun alanları ve fitness salonları yer almaktadır.Konum: Route des Jeunes, Cenevre Açılış Saatleri: 09:00 – 19:00 (Perşembe günleri 21:00’e kadar açık)&nbsp;Ulaşım: 15 numaralı tramvay ile kolay ulaşım.&nbsp;Dikkat Edilmesi Gerekenler: Alışveriş sonrası dinlenmek için spor ve eğlence alanlarını değerlendirebilirsiniz.<ul><li><h3>Pazarlar ve Geleneksel Çarşılar</h3></li></ul><h4>1.Plainpalais Pazarı</h4>Cenevre’nin en büyük açık hava pazarlarından biri olan Plainpalais Pazarı, geniş ürün yelpazesiyle dikkat çeker. Cumartesi günleri bit pazarı ve antika eşyalar, diğer günlerde ise taze sebze, meyve, peynir ve şarküteri ürünlerisunulur.Konum: Plaine de Plainpalais, Cenevre Açılış Saatleri: Çarşamba ve Cumartesi günleri 06:30 – 17:00 Ulaşım: 12, 15 numaralı tramvaylarla ulaşım mümkündür.&nbsp;Dikkat Edilmesi Gerekenler: Erken saatlerde gitmek daha geniş ürün seçeneği görmek için avantajlıdır. Pazarlık yapabilirsiniz ancak çoğu satıcı fiyatları sabit tutar.<h4>2.Marché des Grottes</h4>Organik ürünler, el yapımı yiyecekler ve taze çiftlik ürünleri bulabileceğiniz Marché des Grottes, yerel halkın sıkça tercih ettiği bir pazardır. Burası sağlıklı ve doğal ürünler arayanlar için harika bir yerdir.Konum: Place des Grottes, Cenevre Açılış Saatleri: Çarşamba ve Cumartesi günleri 08:00 – 14:00 Ulaşım: 6, 10, 19 numaralı otobüslerle ulaşım mümkündür.&nbsp;Dikkat Edilmesi Gerekenler: Yerel üreticilerin sunduğu özel peynir ve ekmek çeşitlerini mutlaka deneyin.<h4>3.Carouge Pazarı</h4>Tarihi dokusuyla ünlü Carouge Pazarı, hem taze gıda ürünleri hem de el yapımı hediyelik eşyalar bulabileceğiniz bir pazardır. Özellikle Carouge’un şirin kafelerinde vakit geçirmek için güzel bir fırsattır.Konum: Place du Marché, Carouge Açılış Saatleri: Cumartesi günleri 06:00 – 14:00 Ulaşım: 12 numaralı tramvay ile kolay ulaşım.&nbsp;Dikkat Edilmesi Gerekenler: Yerel kafe ve restoranlarda yöresel tatlar deneyebilirsiniz.<ul><li><h3>Genel Öneriler</h3></li></ul>Toplu Taşıma Kullanımı: Cenevre’nin gelişmiş toplu taşıma ağı, alışveriş merkezleri ve pazarlara ulaşımda büyük kolaylık sağlar. Tramvay ve otobüsler ile rahatça ulaşım sağlayabilirsiniz.İsviçre Frankı (CHF): Çoğu yerde kredi kartı geçerli olsa da, özellikle açık hava pazarlarında nakit para taşımanız faydalı olabilir.Dil: Fransızca temel iletişim dili olsa da, birçok yerde İngilizce konuşulmaktadır. Temel Fransızca ifadeler öğrenmek, alışveriş yaparken işinizi kolaylaştırabilir.Çevre Dostu Alışveriş: Cenevre’de plastik kullanımını azaltmak için birçok mağaza ve pazar, yeniden kullanılabilir çantalar kullanmayı teşvik etmektedir. Yanınızda alışveriş çantanızı getirmek iyi bir fikir olacaktır.Çalışma Saatleri: Alışveriş merkezleri genellikle 09:00 – 19:00 saatleri arasında açıktır. Pazarlar ise sabah erken saatlerde açılıp öğleden sonra kapanmaktadır.Cenevre’de alışveriş deneyiminizi en iyi şekilde yaşamak için bu önerilere dikkat edebilir ve şehrin sunduğu tüm olanaklardan faydalanabilirsiniz!

Cenevre, modern alışveriş merkezlerinden geleneksel açık hava pazarlarına kadar geniş bir alışveriş yelpazesi sunarak ziyaretçilere keyifli bir deneyim yaşatır. Şehir, lüks butikler, büyük mağazalar ve otantik pazarlarla hem turistlerin hem de yerel halkın ilgisini çeker. 

Cenevre’de Alışveriş: Merkezler, Pazarlar ve Öneriler

Cenevre, geniş alışveriş seçenekleri ile ziyaretçilere keyifli bir deneyim sunar. Şehir, lüks butiklerden otantik açık hava pazarlarına kadar herkesin ilgisini çeken alışveriş mekanlarına ev sahipliği yapar.

Cenevre'de Alışveriş: Modern Mağazalardan Geleneksel Pazarlara

İsviçre, ülke sınırlarında daha sıkı denetimler uygulamaya hazırlanıyor. Ulusal Meclis’in ardından Eyaletler Meclisi de sınır kontrollerinin artırılması yönündeki öneriyi kabul etti. Hükümet, bu karar doğrultusunda bir uygulama planı hazırlamak zorunda kalacak.

İsviçre’de sınır kontrolleri artırılıp daha sıkı denetlenecek 

İsviçre, son yıllarda hızla artan nüfusuyla dikkat çekiyor. 2000 yılından bu yana ülkenin nüfusu %25 artarak 9 milyona ulaştı. Bu büyüme hızı, Fransa’nın iki katı, Almanya’nın ise yedi katı daha fazla.

İsviçre'nin nüfusu 9 milyonu aştı: Büyüme nereye kadar sürecek?

ABD eski Başkanı Donald Trump, yeni gümrük vergileriyle küresel ticaret sahnesinde yeniden sert bir hamle yaptı. Trump yönetimi, çelik ve alüminyum ürünleri ithalatına yüzde 25 oranında ek gümrük vergisi getirdi.

Trump’ın yeni gümrük vergileri İsviçre teknoloji sektörünü vurdu

İsviçre, enerji güvenliğini artırmak amacıyla Almanya ve İtalya ile yaptığı gaz dayanışma anlaşmasını resmen onayladı. Ulusal Konsey, üç ülke arasında imzalanan bu anlaşmayı büyük çoğunlukla kabul etti.

İsviçre, Almanya ve İtalya ile gaz anlaşmasını onayladı

İsviçre’de yapılan Federal Konsey seçimlerinde Martin Pfister, sürpriz bir sonuçla hükümetin yeni üyesi olarak seçildi. Zug kantonundan gelen Pfister, ikinci turda 134 oy alarak rakibi Markus Ritter’i geride bıraktı. 

İsviçre'nin yeni Federal Konsey Üyesi Martin Pfister oldu

Bugün, 12 Mart 2025 Çarşamba günü, Federal Konsey Üyesi Viola Amherd'in yerine geçecek isim belirlenecek. Merkez Partisi, bu pozisyon için iki resmi aday önerdi.

Federal Konsey seçimi bugün saat 8'de başlıyor: Süreç nasıl işleyecek?

İsviçre'nin perakende devi Migros, kuruluşunun 100. yılını büyük bir çalışan festivaliyle kutlamaya hazırlanırken, davet ettiği bazı çalışanları sonradan etkinlikten çıkarması tepki çekti.

Migros’un 100. yıl kutlamasına davet edilen çalışanlar sonradan çıkarıldı

Almanya'da havalimanı çalışanlarının başlattığı grevler, İsviçre'deki hava trafiğini olumsuz etkiledi. Zürih ve Cenevre havalimanlarından Almanya'ya yapılması planlanan 100'den fazla uçuş iptal edildi.

Almanya'daki grevler İsviçre uçuşlarını felç etti 

Fukushima felaketinin üzerinden 14 yıl geçmesine rağmen, nükleer enerji konusu İsviçre'de hâlâ tartışmalı bir mesele olarak kalmaya devam ediyor.

İsviçre'de nükleer enerji tartışmaları sürüyor

Araç sahipleri bu yıl sigorta primlerinde önemli artışlarla karşılaşabilir. Sigorta şirketleri, parça fiyatları ve onarım maliyetlerindeki yükselişi gerekçe göstererek primlerini artırmayı planlıyor.

Otomobil sigortası primlerinde büyük artış bekleniyor

Gürültü kirliliği, uyku bozukluğu ve yüksek tansiyon gibi sağlık sorunlarına neden olabilir. Kasaba ve şehirler her geçen yıl daha gürültülü ve daha kalabalık hale gelirken, pek çok gezginin tatilde huzur ve sükunet araması şaşırtıcı değil.

Az nüfus, az gürültü: Yavaş turizm için Avrupa'nın en huzurlu bölgeleri

Online rezervasyon platformu Booking.com, 2025 Traveller Review Awards sonuçlarını açıkladı. 240 milyondan fazla kullanıcının yorumuna dayanan ödüller, 220 ülkeden üstün hizmet ve misafirperverlik sunan bölgeleri onurlandırıyor. 

İsviçre dünyanın en misafirperver destinasyonları arasında

İsviçre Federal Karayolları Ofisi (ASTRA), kayak tatili döneminde otoyollarda ve şehirlerarası ana yollarda yoğun trafik beklendiğini duyurdu. Özellikle Zürih, Bern, Basel, Luzern ve Lugano bölgelerinde ve Gotthard Tüneli güzergâhında ciddi sıkışıklık öngörülüyor.

İsviçre’de kayak tatili trafik yoğunluğu uyarısı: Otobanlarda uzun beklemeler olacak

Fransa’nın doğusunda, İsviçre sınırına komşu Evian-les-Bains ya da kısaca Evian, doğanın zarafetini, tarihi dokuyu ve dinlendirici bir atmosferi bir araya getiren eşsiz bir kasaba. Leman Gölü kıyısında yer alan bu küçük ama etkileyici kasaba, dünyaca ünlü kaplıcaları, tertemiz havası ve su kaynaklarıyla, yıllardır turistlerin gözdesi.