
Hisse senetleri değer kaybederken, petrol fiyatları varil başına 1 doları aşan bir artış gösterdi. Aynı zamanda, ABD borsalarında da vadeli işlemler geriledi.
Bu gelişmeler, İsrail’in Tahran’daki yaklaşık 330 bin kişiye tahliye uyarısında bulunması ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Kanada’daki G7 zirvesinden artan kriz nedeniyle erken ayrılacağını duyurmasının ardından geldi. Trump, zirveden önce İngiltere ile bir ticaret anlaşmasına imza attı ve bu kapsamda otomobil, tarım ve havacılık ürünleri gibi başlıca ihraç kalemlerine uygulanan gümrük vergileri düşürüldü. Ancak bu olumlu gelişmeye rağmen Londra Borsası da dahil olmak üzere Avrupa piyasalarında karamsar bir hava hakimdi.
Öğle saatleri itibarıyla Londra’daki FTSE 100 endeksi yaklaşık %0,5, Frankfurt’taki DAX endeksi %1,3 ve Paris CAC 40 %1 oranında değer kaybederken, Madrid’deki IBEX 35 endeksi %1,5’e yakın düşüş gösterdi.
Londra piyasalarında birçok hisse düşerken, sadece altı FTSE 100 hissesi pozitif bölgede kalabildi. Yatırım uzmanı Russ Mould, petrol fiyatlarındaki artışa paralel olarak BP ve Shell hisselerinin yükselişte olan az sayıdaki varlık arasında olduğunu belirtti.
Almanya'da savunma sanayi şirketi Rheinmetall hisseleri, yatırımcıların kar realizasyonu yapmasıyla en fazla değer kaybedenler arasında yer aldı. Mould, yıl boyunca yüksek performans gösteren bazı varlıkların da benzer şekilde satış baskısıyla karşılaşabileceğine dikkat çekti.
Pazartesi günkü yükselişin ardından, ABD'nin ana borsa endeksleri Salı günü zayıf bir açılış sinyali verdi. S&P 500 ve Dow Jones vadeli işlemleri %0,6 oranında düşüşle işlem gördü.
Asya piyasalarında karışık seyir
Asya cephesinde Tokyo borsası, Japonya Merkez Bankası’nın faiz oranını sabit tutmasının ardından %0,6 artışla 38.536,74 seviyesine yükseldi. Banka, sıfıra yakın olan faizi kademeli olarak artırmayı ve devlet tahvili alımlarını azaltmayı planladığını duyurdu.
Japonya Merkez Bankası açıklamasında ekonomik büyümenin yavaşlayabileceğini ve konut yatırımları ile tüketici güveninde zayıflama görülebileceğini belirtti. Ayrıca küresel ticaret politikalarındaki belirsizliklerin piyasalar üzerindeki etkisinin sürebileceğine dikkat çekildi.
Çin borsalarında ise satış ağırlıklı bir gün yaşandı. Hong Kong Hang Seng endeksi %0,7 düşerken, Şangay endeksinde ciddi bir değişim görülmedi. Güney Kore’de Kospi %0,1 yükselirken, Avustralya ve Tayland’da sınırlı düşüşler kaydedildi. Tayvan borsası ise %0,7 artış gösterdi.
Petrol ve altın piyasalarında gelişmeler
Orta Doğu’daki gerilimin artmasıyla birlikte, yatırımcılar İran’dan gelen petrol arzının kesintiye uğrayabileceği endişesi taşıyor. Bu korkular, benzin fiyatlarını küresel ölçekte artırabilir. Geçtiğimiz hafta İsrail’in İran’a yönelik askeri saldırıları sonrası ham petrol fiyatı yaklaşık %7 oranında yükselmişti. Salı sabahı itibarıyla ABD ham petrolü 87 sentlik artışla varil başına 72,64 dolara çıkarken, Brent petrol ise 74,10 dolara yükseldi.
Öte yandan, yatırımcıların güvenli liman arayışı nedeniyle önceki hafta değer kazanan altın, Salı günü %0,3’ten fazla değer kaybederek ons başına 3.405 dolara geriledi.
Döviz kurları ve ekonomik beklentiler
TSİ 12.00 itibarıyla Euro, dolar karşısında 1,1565 seviyesinde sabit kalırken, İngiliz sterlini değer kaybederek 1,3555’e geriledi. Japon yeni gün içinde değer kazansa da daha sonra düşüşe geçti; bir ABD doları 144,75 yene alıcı buldu.
Yatırımcılar ayrıca Trump’ın gümrük vergileri politikasının ABD ekonomisi üzerindeki etkilerini de yakından izliyor. Bu uygulamaların büyümeyi yavaşlatabileceği ve enflasyonu artırabileceği yönünde kaygılar var.
Hafta içerisinde yatırımcıların gözleri ABD Merkez Bankası’na çevrilecek. Çarşamba günü faiz oranlarıyla ilgili karar açıklanacak. Piyasada, Fed’in faizleri sabit tutacağı yönünde yaygın bir beklenti bulunuyor. Ancak asıl merak edilen, önümüzdeki dönemlerde nasıl bir faiz politikası izleneceği.