Euronews’e konuşan Georgieva, özellikle Orta Doğu’daki krizlerin küresel ekonomik görünümdeki belirsizliği daha da derinleştirdiğini ifade etti.

“Ticaret savaşlarının elbette ciddi etkileri var,” diyen Georgieva, bu durumun küresel büyümede yarım puanlık bir düşüşe yol açacağını öngördüklerini söyledi. “Şimdi ise Orta Doğu’daki tırmanan tansiyon, iş dünyasında belirsizlik ve güvensizliği daha da artırıyor,” diye ekledi.

ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden göreve gelmesiyle birlikte, Washington yönetimi çeşitli ülkelere yönelik gümrük vergilerini artırmaya başladı. İlk olarak Meksika ve Kanada hedef alınırken, sonrasında ABD ile Çin arasında karşılıklı yaptırımlarla büyüyen bir ticaret savaşı yaşandı. 2 Nisan’da Trump, “Kurtuluş Günü” ilan ettiği tarihte Avrupa Birliği dâhil birçok ülkeye ek vergiler getirdi. Bu vergilere ilişkin 90 günlük geçici bir durdurma kararı alındı ve bu sürenin 9 Temmuz’da sona ermesi bekleniyor.

Halihazırda çelik ve alüminyum ürünlerine %50, otomobillere %25, AB’den gelen diğer ürünlere ise %10 oranında vergi uygulanıyor. Avrupa Birliği ile bu konudaki görüşmeler hâlâ devam ediyor.

IMF Başkanı Georgieva, tüm bu gelişmelere rağmen küresel ekonominin dayanıklılık gösterdiğini belirterek, “Küresel sistemin bu tür şoklara karşı güçlü olduğunu görüyoruz ve bu direnç devam ediyor,” dedi.

Georgieva, günümüz dünyasında ekonomik belirsizliğin artık olağan hale geldiğini vurguladı: “Belirsizliklerin yoğunlaştığı, yeni şokların sık yaşandığı bir dönemdeyiz. Bu nedenle ülkeler, iç yapılarında reform yaparak ekonomik yapılarını daha dirençli hâle getirmeli.”

Zayıf büyüme beklentilerine rağmen olumlu bir tablo çizen IMF Başkanı, Çin ile ABD arasındaki son ticaret mutabakatını ve Trump’ın İngiltere ile yaptığı anlaşmayı yapıcı adımlar olarak değerlendirdi. Georgieva ayrıca, mevcut belirsizlik ortamının fırsatlar da barındırabileceğini, Avrupa Komisyonu’nun da ticaret ortaklıklarını çeşitlendirmeye odaklandığını ifade etti.

“Avrupa, hem ikili hem çok taraflı ticaret anlaşmalarında daha aktif bir rol üstleniyor. Bu girişimlerin, küresel ticaretin geleceğinde önemli bir etkisi olacağına inanıyorum,” diyen Georgieva, Avrupa’nın şu anda bu tür adımlar atmak için uygun bir dönemde olduğunu ve “kurallara dayalı uluslararası ticaretin savunucusu” olmayı sürdürdüğünü vurguladı.