
OECD’nin Türkiye Masası, yükseköğrenim sektörünün hızla büyümesinin kaliteyi düşürdüğünü ve mezunların becerilerinin iş gücü piyasasıyla uyuşmadığını vurguluyor.
Eğitim düzeyi, iş gücü piyasasında belirleyici bir faktör olarak öne çıkıyor. Eurostat verilerine göre, eğitim seviyesi yükseldikçe istihdam oranı ve yaşam boyu gelir artışı da genellikle yükseliyor.
Buna karşın, birçok yeni mezun için iş bulma süreci uzun ve zorlu olabiliyor. Örneğin İngiltere’de Öğrenci İşverenleri Enstitüsü (ISE), 2024 yılında 17 bin pozisyon için 1,2 milyonun üzerinde başvuru yapıldığını bildirdi. Bu da her pozisyona ortalama 140 aday düştüğü anlamına geliyor 1991’den bu yana görülen en yüksek rekabet düzeyi.
Türkiye son sırada
Eurostat verilerine göre, Türkiye 33 Avrupa ülkesi arasında üniversiteden yeni mezunların istihdam oranında son sırada yer aldı. Türkiye’de yeni mezunların istihdam oranı yüzde 63,5 olurken, 2025’in ikinci çeyreğinde atıl iş gücü oranı yüzde 25,8’e yükseldi.
Bu veriler, Türkiye’nin Avrupa’da mezun işsizliğinin genel işsizlikten daha yüksek olduğu tek ülke olduğunu gösteriyor. OECD, Türkiye’de üniversite sektörünün hızla büyümesinin kaliteyi zayıflattığını ve özellikle STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) alanlarında mezun oranının düşük kalmasının iş gücü piyasasıyla ciddi bir uyumsuzluk yarattığını belirtiyor.
Cinsiyet farkı derinleşiyor
Türkiye’de erkek mezunların istihdam oranı yüzde 74,2 iken, kadın mezunlarda bu oran yüzde 55,2 seviyesinde. Aradaki fark 19 puan. Ayrıca, son üç yılda mezun olan kadınların yüzde 44,8’i iş gücüne katılamadı.
Eurostat verilerine göre, AB genelinde yeni mezunların (20–34 yaş arası, son üç yılda mezun olmuş ve eğitimine devam etmeyenler) ortalama istihdam oranı yüzde 84,9.
Avrupa genelinde büyük farklar
Avrupa’da mezun istihdam oranları ülkeden ülkeye değişiyor. Bulgaristan yüzde 93,7 ile ilk sırada yer alırken, AB ülkeleri arasında en düşük oran yüzde 72,7 ile Yunanistan’da kaydedildi. Türkiye, Avrupa dışı ülkeler dahil edildiğinde listenin sonunda bulunuyor.
Sekiz ülkede mezun istihdam oranı yüzde 90’ın üzerinde: Bulgaristan, Estonya, Hollanda, Norveç, İzlanda, Almanya, Macaristan ve Polonya.
Buna karşın, Türkiye dışında altı ülkede oran yüzde 80’in altında: Bosna-Hersek (72,1), Yunanistan (72,7), İtalya (74,3), Sırbistan (76,3) ve Fransa (79,9). Bu durum, birçok genç mezunun iş gücüne dâhil olamadığını gösteriyor.
Almanya zirvede, Fransa ve İtalya geride
Avrupa’nın dört büyük ekonomisi arasında Almanya, yüzde 91,9’luk oranla mezun istihdamında zirvede yer aldı. İtalya ve Fransa’da ise her beş mezundan biri iş bulamıyor. İspanya yüzde 82 ile bu iki ülkenin biraz önünde.
Birleşik Krallık verileri Eurostat’a dahil değil, ancak HESA’ya göre 2022/23 mezunlarının yüzde 82’si mezuniyetten yaklaşık 15 ay sonra istihdamda veya gönüllü işlerde yer alıyor.
Kadın ve erkek mezunlar arasındaki fark
AB genelinde erkeklerin istihdam oranı ortalama yüzde 86, kadınların ise yüzde 84. Ancak sekiz ülkede bu durum tersine dönmüş durumda; kadınların oranı erkeklerden yüksek. Yunanistan bu alanda dikkat çekiyor: Kadın mezunların yüzde 75,9’u istihdamda, erkeklerde ise oran yüzde 68,5.
Türkiye ise tam tersine, erkekler lehine en büyük farkın görüldüğü ülke. Kadın mezun istihdamında yüzde 55,2 ile son sırada yer alan Türkiye, Avrupa’da kadın mezunların iş gücüne en az katıldığı ülke konumunda.
Norveç’te ise üniversite mezunlarının yüzde 93,3’ü istihdamda; bu oran Avrupa genelinde en yüksek seviye.
Eğitim ve gelir ilişkisi
AB ortalamasına göre, yükseköğrenim mezunları ortaöğrenim düzeyindekilere göre yüzde 38, düşük eğitim düzeyindekilere göre ise yüzde 68 daha fazla gelir elde ediyor.