Haber Arama
Haber Yada Kategori Arayın...
AB’de İsrail Krizi
İsrail’in İran'a saldırısı, AB’yi ikiye böldü
16 Haziran Pazartesi günü İsrail’in İran’ın başkenti Tahran’a düzenlediği saldırının ardından İran devlet televizyonu binasında çıkan yangın dikkat çekerken, Avrupa Birliği içinde bu saldırının uluslararası hukuka uygunluğu konusunda ciddi görüş ayrılıkları yaşanıyor.

Önümüzdeki hafta yapılacak olan liderler zirvesi öncesinde Brüksel’de toplanacak büyükelçilerin bu konuda karşı karşıya geleceği bildirildi.

Euronews’e konuşan bazı kaynaklara göre, İsrail’in saldırılarına dair gerekçeler konusunda Perşembe günü yapılacak toplantıda büyükelçiler arasında farklı görüşler su yüzüne çıkacak. Bu da AB’nin konuya ilişkin ortak bir tutum sergilemesini zorlaştırabilir.

Bir AB yetkilisi, konunun tartışma gündeminde olduğunu belirterek, “Asıl mesele meşru müdafaa hakkının ne ölçüde geçerli kabul edileceği,” ifadesini kullandı.

AB, cumartesi günü yayımladığı açıklamada taraflara uluslararası hukuk kurallarına uyma, sağduyulu davranma ve özellikle potansiyel radyoaktif tehlikeler gibi ağır sonuçlar doğurabilecek yeni adımlardan kaçınma çağrısında bulunmuştu.

Konuya yakın çevreler, üye ülkelerin büyük bölümünün AB açıklamasına “İsrail’in kendini savunma hakkı vardır” ifadesinin eklenmesini talep ettiğini ancak bu konuda fikir birliği sağlanamadığını belirtiyor. Avusturya, Çekya, Fransa, Almanya, Macaristan, İtalya ve Hollanda gibi yaklaşık 15 ülke bu ifadeyi destekledi. Ancak bazı üyeler, İsrail’in İran’a saldırısının uluslararası hukuk çerçevesinde yeterince meşrulaştırılamayacağı görüşünde.

Birleşmiş Milletler Şartı’na göre bir devlet, doğrudan saldırıya uğraması ya da yakın tehdit altında olması halinde orantılı bir şekilde meşru müdafaa hakkını kullanabilir. Ancak bu bağlamda İsrail’in saldırılarının bu tanım kapsamında olup olmadığı konusunda AB içinde uzlaşı yok.

İsrail, gerçekleştirdiği saldırıların İran’ın nükleer silah üretmesini engellemek amacıyla önleyici nitelikte olduğunu ileri sürüyor.

Brüksel’de yapılacak görüşmelerde bu konu masaya yatırılacak ve önümüzdeki hafta yapılacak liderler zirvesinin ana başlıklarından biri olacak. Euronews’in ulaştığı taslak sonuç bildirgesinde ise İsrail-İran gerilimi hakkında doğrudan bir ifade yer almıyor.

Bu süreçte Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşım dikkat çekti. Von der Leyen, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile yaptığı görüşmeye atıfta bulunarak, İsrail’in kendini savunma ve halkını koruma hakkını yinelediğini belirtti. Ancak bu açıklama, AB Konseyi’nin üzerinde mutabık kaldığı resmi açıklamanın ötesine geçiyor.

Bazı AB yetkilileri bu açıklamayı şaşkınlıkla karşıladıklarını belirterek, İsrail’in meşru müdafaa hakkına dair birlik içinde net bir mutabakat sağlanmamışken Komisyon Başkanı’nın bu yönde bir beyan vermesini eleştirdi.

Bir diplomat, İran rejimi değişse dahi bu tür saldırıların daha kötü sonuçlara yol açabileceğini ve olası bir kitlesel göçün Avrupa’ya ciddi bir kriz getireceğini söyledi. Aynı diplomat, bu tür durumların hukuki değerlendirmeler gerektirdiğini ve kesin bir yargıya varılamadığını vurguladı.

Öte yandan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) eski başkanı Muhammed El Baradei de X hesabında yaptığı paylaşımda, İsrail’in saldırısının uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve İsrail’in ileri sürdüğü tehdit algısının yeterli gerekçe oluşturmadığını ifade etti.

Von der Leyen’in açıklamaları ile AB’nin resmi pozisyonu arasındaki fark sorulduğunda, Komisyon sözcüsü, Başkan’ın duruşunun G7 ülkelerinin yaptığı açıklamalarla da uyumlu olduğunu ve pozisyonunun net olduğunu söyledi.

AB, İran’ın Rusya’ya sağladığı askeri destek nedeniyle Tahran’ı Avrupa kıtasındaki istikrarı tehdit eden önemli bir aktör olarak değerlendiriyor. Ukrayna ordusu, İran’ın 2022’den bu yana Rusya’ya Shahed insansız hava araçları tedarik ettiğini belirtiyor.

Son olarak AB’nin dış politika sorumlusu Kaja Kallas da çatışmanın diplomatik yollarla çözülmesi gerektiğini yineleyerek, tüm tarafları uluslararası hukuka bağlı kalmaya ve gerilimi tırmandırmaktan kaçınmaya çağırdı. Kallas, X hesabından yaptığı açıklamada, İsrail’in uluslararası hukuk çerçevesinde kendini savunma hakkına sahip olduğunu da ifade etti.

Reklam Banner
Reklam Banner
Reklam Banner
Reklam Banner
Reklam Banner
Reklam Banner
Diğer Haberler
Yükleniyor
Yükleniyor
2025
Pusula Swiss – Tüm hakları saklıdır.
Özel Haber
Etkinlik
Anasayfa
Yazarlar
Video