
Olay, İsrail ordusunun Gazze’nin orta bölgeleri için tahliye emri yayınlamasından kısa bir süre sonra meydana geldi. Bu bölgeler genellikle askeri operasyonların daha az yoğun olduğu ve uluslararası yardım kuruluşlarının aktif şekilde çalıştığı alanlar olarak biliniyor. Ancak bir yardım kuruluşu, birçok ofislerine ani tahliye talimatı verildiğini duyurdu.
Ölümlerin büyük kısmı, Gazze’nin kuzeyinde, özellikle İsrail ile Zikim sınır kapısı yakınlarında yaşandı. Gazze Sağlık Bakanlığı'ndan Zaher al-Waheidi, yardım konvoylarına ulaşmak isteyen en az 70 kişinin burada öldüğünü aktardı.
BM Dünya Gıda Programı, gıda taşıyan 25 kamyonun "açlıkla mücadele eden topluluklara" ulaştığını ancak bu sırada büyük kalabalıkların oluştuğunu bildirdi.
Un almak için bekleyen Ehab Al-Zei, “Bir anda tanklar etrafımızı kuşattı. Kurşunlar yağarken kapana kısıldık. Yaklaşık iki saat boyunca hareket edemedik. 15 gündür ekmek görmedim. Artık dönmeyeceğim. Açlıktan ölmek, bu şekilde ölmekten iyidir,” dedi.
Olayda yaralanan Nafiz Al-Najjar ise tanklar ve insansız hava araçlarının sivilleri “rastgele hedef aldığını” ve kuzeninin de dahil olduğu birçok kişinin gözleri önünde vurularak öldüğünü anlattı.
İsrail ordusu ise, Gazze’nin kuzeyinde toplanan ve “tehdit teşkil eden” kalabalıklara ateş açıldığını, bazı kayıplar yaşandığını duyurdu. Ayrıca, Hamas’ı yardım kaosunu kasten körüklemekle suçladı ve Gazze yetkililerinin verdiği ölü sayılarının abartılı olabileceğini öne sürdü.
Gazze’de 2 milyonu aşkın kişi hayatta kalmak için sınırlı sayıda içeri alınan yardıma bağımlı hale gelirken, defalarca yerinden edilen insanların yaşam mücadelesi her geçen gün daha da ağırlaşıyor.